Sek Doksan
Çırağıyım otuz yaşımın.
Yarısını bile arşınlamadım henüz.
Genele bakacak olursak.
Üç otuz.
Ben, sen, o.
Göklere ilham olsun yeşilimiz.
Ilık ılık yaşam essin boynuna.
Yağmur kurutsun tenini.
Kan rengi.
Kuru kan rengi.
Betimledim.
Hayal et.
Avcunun içinde siyah.
Umudum beyazda.
Çünkü avcının içinde siyah.
Kıpkırmızı, koyu bir siyah.
Aşkın avukatı olan hani.
Avukat mı?
Nerden geldi,
Kelepçe sesi şimdi.
Soğuk metal,
Tenimi kesti.
Bileklerim sıkıştı.
Gardiyan ihtiyarı çağırıyor.
Görüş/me!
"Tamam" dedim.
Yüksek desibelde.
Otuzuma geri dönüyorum,
Her doğum gününde.
Eskiye ait bir sima.
Görüşme salonunda.
Alyansıyla.
Hüzünlü gülümseme yüzünde.
"Hüzünlü gülümseme!" diyor bana.
Seksen dokuzdum.
Bir zaman sek/sensiz/dim.
Dokuzdum, sade, küpürsüz dokuz.
Artık s*ksen dokuz olamam.
Üç otuz, bir yaşam eder milenyumda.
Bitirdiniz lan beni!
Bağırmıyorum ben!
Bunak gibi, ne o öyle!
Tamam, kabul.
Milenyuma yakışmıyorum.
Yakışmıyor kelimelerim atmos/ferinize.
Doksanım.
Tevellüt değil, tekaütüm.