Seksen Yıl Hatırın Var Bir Fincan Şiir
Bir köşede yatıyor
Eti kemiğinden ayrılmış eski yıllar
Nabzı hala atan takvimde
Günler uzun geceler kısa adımlarla yürüyor
Leğende yıkadığım temiz hüzünleri
Kasımın ipine mandallıyorum
Nafaka uğruna üşüyen serçeleri
Babacanlığım saçağının altına alıyor
Romantik olsun diye
Aralığın tek haneli günlerinin dalına asıyorum
Çınarın düşmüş sarı yapraklarını
Anadolu'da olgunlaşmış
Antika şarkılar türküler topluyorum
Eski radyoların uzun dalından
Köpüklü kafiyeler için
Raflardan indiriyorum
Kavrulmuş imgeleri
Telvesinde fallar sevişsin diye
Kısık ateşte pişiyor redifler
Fincanın dilinin ucuna cıvıl cıvıl mısralar diziyorum
Dışarıda kar ağlayan kışın gözünü
Akşamüstü ile siliyorum
Terk edilmiş meşeler bileklerinden kendini doğruyor
Soba ölçüsünde
Portakal kabuklarından firar eden mazi kokuyor
Güğümlerde kehribar renkler buharlaşıyor
Bütün bu hazırlıklar niye mi
Üfleyerek içilirken acı şiirler
Sönmeden hayalimin işaret parmağı
Buğulanan camlara
Bir çift ela göz çizsin diye
Kırk yıl az seksen yıl hatırın var
Bir fincan şiir
Türküler diyende ,bir de “Fincanın etrafı yeşil” diye bir türkü vardı, Ah o güzel türküler
İyi bir şiir okudum
Kutlarım .
''Anadolu'da olgunlaşmış Antika şarkılar türküler topluyorum'' şarkı hiç olmadı o coğrafya da.. ezgi türkü hava oldu.. günümüz güncelemelerine takılma.. iyi şiir.. saygımkere sevgimkere..
Çünkü o duygular eskitilemiyor da eksiltilemiyor da şair ömürlük oluyorlar