Şems'e Ağıt
Şems'e ağıt
?'Demek sen böyle salına salına bensiz gidiyorsun ey canımın canı''
Mevlana Celaleddin Rumi
Çilemi unut pervane,
Misafir umutlar var yüreğimde.
Gidişine hârlı ateşi unut...
Bir lâhza adın yaslansa dudaklarıma,
Avuçlarımda Kalır kuruyan filizlerim.
Bıktım şems!
Böyle eli ayağına düşman,
Böyle Gözleri med cezir yaşamaktan bıktım...
Gitmek gecedir bilesin!
Ay ışığını öper her gece,
Aydınlık ne kadar gizler beni...
Kim söyler dilimin anlatamadıklarını?
Dağlar yürümez mi üstüme gök çökmez mi aniden?
Ya denizler küsmez mi kıyılarına?
Kurumaz mı yağmurlarım?
Ya ben şu koca dünyada bir başıma,
Alın terim sağım solum gizlim nazlım gitme...
Demek karın tokluğuna ölmek buymuş.
Raks ederken düşülürmüş ateşe,
Buymuş hilalin ince hastalığı,
Demircinin katığı demir, erittiği yürekmiş.
Teker teker sönermiş yıldızlar.
Çocuklarını semaya gömermiş bulutlar,
Ve her şems ay ışığına saklanıp gidermiş...
söylenecek kelam yok...müthişte.yüreğinize sağlık.
Züleyha özbay bilgiç o kadar güzel yorumlamış ki her kelimesine kadar ben de katılıyorum bu yorumun. başka söz bırakmmaış bana. güzel bir istanbul sabahında kuşların cıvıltıları ve yem telaşı içinde bu muhteşem şiiri okudum ve sıradışı buğulu sesinizden büyük bir keyifle dinledim.yüreğiniz elem görmesin. yeni senede de harika şiirlerinizi okumayı Rabbim bizlere nasıp eder inş. dualarımla...
..mevlan ve şems.. ilahi aşkın doruklarında birinin aynası olan iki Hakk aşığı.. Birbirlerinde kendilerini ve Yüce Allah'ın eşsiz güzelliklerinin tecellilerini gördüler. ve öyle bir bağla bağlandılar ki zincirleri aşktan .. Çilemi unut pervane, Misafir umutlar var yüreğimde. Gidişine hârlı ateşi unut... *ve ilk kez gitmişti şems Mevlana derin üüzntüler içindeydi. hep umutla bekledi misafir etti yüreğinde aşkla yanan harlı ateşi Bir lâhza adın yaslansa dudaklarıma, Avuçlarımda Kalır kuruyan filizlerim.