Sen

?' ederden küçükse değer
haydi kurşunlara sor kendini nereni delersen oraya tut namluyu ?'



sen
yüreğinde kurduğun muhakemelerin
aynadan uzak hakimi
urganı dilinde saklı
bu şehre mi söyleyeceksin beni
darağaçlarını sırtında taşıyıp

martının kucağına asacağın
her cümlen
beni anlatacaksa iskeleye sert vuran dalga misali
boynumu eğriltmişim eğeyle

kime
nasıl
neyle kuracaksan bilmediğim lisana eyvallah

civarındaki keşmekeşler mi?
hüküm sürecek
küçük zavallı karıncalar
ayağımın altında can vermeden

kim ki
neslimin üzerine çamur yağdıracak yağmur misali
haydi şehir mikrofonlarını açtım
gürle şimdi
sesinin yettiği yere kadar akıbetimi


?' aşağılık ?' cümleler kur
kelimelerinin kifayeti bitene kadar
mahkum olduğun onursuzluğun imlalarını diz sıra dışı

marjinal hayaller kur
şehir günü içerken
ve sen giderken
o meskun mahale

dönüşün muhteşem koroların
bestelenmemiş hikayesi olsun
virtüözün çizerken yine notalarını
o kırık portelere

sonra
kasıp omuzlarını çok erkekçe
yeni mizansenler çiz, hayatının korkak romanlarına

şimdi seni bekliyor
güneşin muhteşem aksının düştüğü perdeler
o körfezde şerefe tüm geçmişine... güle güle