Sen Bilirsin

sana "elveda" demeyeceğim,
bana mühlet tanı, biraz daha kanayayım
az daha kalacağım sende,
gitmeyi bilirsin,
gidebilirsin,
yine de sen bilirsin....

adın değişecek, belki bilmek istersin
yeni jargonlar çekeceğim üslubuna sevmelerimin,
"dudak payı" diyeceğim soğumuş çay bardağının boş tarafına,
hep oradan bakacağım sensiz bir hayata,
öpeceğim üşümüş yalnızlıklarını gece bitimlerinde,
ayaz tenine çalacak,
bir musiki dönüp dolaşacak belki dilimde;
"bulamazsın benim gibi seveni" diyecek Müren,
bulmuş gibi olacaksın büyük bir ihtimal,
bana senden bahsedecek her gören,
ihmal edeceğim kendimi ilk günlerde,
her kaybedilmiş aşk sonrası, böyle şeyler normal...

sana "kal" demeyeceğim,
sakın ardına bakma, az daha öleceğim burada
kanamayı değil de
sen kalmamayı daha iyi bilirsin,
kalamayabilirsin,
yine de sen bilirsin...


adın değişecek, belki bilmek istersin
modern sözcükler kullanacağım bu yalnızlığın dilinde,
"sansasyonel" bir hayat tarzı diye benimseyeceğim
bütün sarsıntılı unutma çabalarımı,
ve perspektiften bakacağım ölüme biraz,
sensizlik belki de bir ihtihar biçimsizliği....


sana "geri dön" demeyeceğim,
suskunluğumdan ağla, biraz daha özleyeceğim
az daha öleceğim burada,
gelmemeyi çok iyi bilirsin,
gelmeyebilirsin,
yine de sen bilirsin....