Sen De Herkes Gibisin
Ömür törpüsünden geçiyorum,
Dipsiz uçurumlara açılıyor tüm kapılar,
Nefes almak can yakıyor,
Üşüyor yüreğim, dudaklarım titriyor,
Aldırma; boş ver değmez diyorum.
Yanlışların gölgesinden kaçayım derken,
Ayağım takılıp tökezliyorum.
Dinmeyen acılar kıymık olup batıyor avuçlarıma,
Sığınacak bir kuytu arıyorum,
Öylece nefessiz kalmak istiyorum,
Yorgunluk akıyor gözlerimden,
Soğuk bir hücrede sana tutukluyum,
Mahkûmiyetinden kaçış yolu arıyorum.
Müptelan olmak canımı acıtıyor,
Yalnızlığın koynunda senli kâbusları uyutuyorum,
Sol yanım arsızlığına yenik düşse de,
Perişanlığıma isyan edip, alıp başımı gitsem diyorum.
Kimselerin bilmediği, bilinmedik yerlere,
Yaşadığımı kimseler bilmese,
Dimağımı silip, geçmişin defterini dürmeliyim,
Karışmalıyım faili meçhule,
Adım karakollarda kayıp diye geçmeli.
Hadi ne duruyorsun diye düşünürken,
Karanlığın içinden uzanan o eli,
Gözlerinde ki, güneşi kıskandıran sıcaklığı görüyor,
Esmer gülüşlerinde kayıp oluyorum.
Yüreğim yerinden çıkacak kadar ritimli,
Ürküyorum! Ne kadar dirayetli olmaya çalışsam da,
Dizlerimin bağı çözülüyor adım atmaya korkuyorum.
Hani derler ya; aşklar tesadüfleri sever,
Sahi yaşadıklarımız tesadüf müydü?
Yoksa kaderin bir oyunu muydu,
Bu oyunda başrol senin, ben de figüran,
Başlatan sen, son noktayı koyan bendim,
Sensiz yaşamak ölümün diğer adıydı.
Ey vefası eksik; içime akıttığım gözyaşlarıyla,
Bana; hayata dair çok şey öğrettin.
Meğer hiç kimse vazgeçilmez değilmiş,
Güç olsa da bunu çok iyi öğrendim,
Ben de kalan son değerini biçiyorum,
Üzgünüm, ama sen de artık herkes gibisin...
Ey vefası eksik; içime akıttığım gözyaşlarıyla, Bana; hayata dair çok şey öğrettin.
emel sayın çok güzel söylerdi o şarkı geldi aklıma;
"ayrılmalıyız artık",demiş şair,
güzeldi
sevgiyle kalın...