Sen Giderken Ben Kaldım
Yıktın hayallerimi, beni mahzun bıraktın
Hicranın kucağına terk edip, çekip gittin
Mağrurane edanın kıvılcımıyla akıp
Zihnime türlü türlü zehiri ekip gittin
Efsunlu hançerinle, çatlayan damarımın
Ücra köşelerine siyanür döküp gittin
Hıçkırık deryasında katmerli efkârımın
Bağına elemleri bir anda dikip gittin
Sen giderken; bahtımı karaya çalıp gittin
Sen giderken, ruhumu bedenden alıp gittin
Sen giderken; yıkıldı hülyalarım, umudum
Sen giderken; kendimi dağa bayıra vurdum
Sen giderken; aklım hep düşlerinle yoğruldu
Sen giderken; kâinat sanki zehirle doldu
Sen giderken; göz yaşım döndü derya denize
Sen giderken; muhtaçtım sığınacak dehlize
Sen giderken; kalmadı ayın, güneşin tadı
Sen giderken; bilmem ki neydi vefanın adı
Ben kaldım; hasretini yudum yudum içerek
Ben kaldım; günde bin kez bu dünyadan göçerek
Ben kaldım; gözlerimin yaşı kezzaba döndü
Ben kaldım; sanki o an hayatın nuru söndü
Ben kaldım; lâkin bilmem mekânım kabir miydi
Ben kaldım; damarımda dolaşan bakır mıydı
Ben kaldım; sadakatin hamalı, kölesiyim
Ben kaldım; yığınlarca sessizlerin sesiyim.
Bu güzel şiiri yazan kaleminize ve yüreğinize sağlık diliyorum. Selamlar ve saygılar sunarım.