Sen Gidince

sen gidince benden
kirpik uçlarımda biriktirdiğim
kalp atışlarını mı
Hayal dünyamdaki baharların
Yeşil örtüsünü götürüyorsun
Umut ağacımın acar veren
tomurcuklarını hoyratça katlediyorsun
Sen gidince benden
yüreğimde kanat çırpan kuşların
kanatlarını kırıyorsun
Yangınıma su taşıyan
karıncaları öldürüyorsun
İğde çiçeklerinin kokusunu
papatyaların büyüsünü
gelinciğin al sinesini götürüyorsun.
Sen gidince benden
üşüyen yanlarımı ısıtan
temmuz güneşimi
dudak çizgilerime gizlediğim
haylaz gülüşlerimi götürüyorsun
Yüreğimin odalarından
tütsü kokularını,
Ciğerlerimin arasında sıkışmış
senli nefesleri mi götürüyorsun
Göğüs kafesimde pusuya yatan
şuh kahkahalarımı
Avuç içi çizgilerimdeki
mavi halkalarımı
Göz kuyularımda biriktirdiğim
ay ışıklarını
Hüznümün içine gizlediğim
tatlı vuruşlarımı götürüyorsun
Sen gidince benden
İçimdeki denizlerin dalgalarını götürüyorsun
Nehirlere ket vurup
akışını kesiyorsun
Sen gidince
Coğrafyamdaki bütün kadınların
boynunu vuruyorsun
Henüz memeden kesilmemiş
Körpe düşlerimi vuruyorsun
Şakaklarından
Bir dal tütün nöbetindeki
Gamlı efkarlarımı götürüyorsun
Ateşe koşan pervanelerin
kanatlarını yağmura verip
Bulutumu, ağımı, konağımı
Yerle bir ediyorsun
Sen gidince cesaret kuşanan
korkularımın
altın zırhını götürüyorsun
Sen gidince
dağların eteklerinde açan
mor menekşelerin lacivert gözlerini
kör ediyorsun
Sen gidince benden
isminle nükseden ıslah olmaz
Sıtmalarımı götürüyorsun
Ruhumda dolaşan
ipek dokunuşlarını
her gün başı okşanan sevinçlerimi
ellerimde büyüyen heyecanlarımı götürüyorsun
Sen gidince
toprağa olan güvenle
kara meydan okuyan
kardelenlerin asi boyunlarını büktürüyorsun
Gamzelerimdeki gül-e zarı ateşe veriyorsun
Sen gidince
aşka soyunan yüreğimin
Üryan tenini, aşk sarhoşluğu işvelerimi
mavi düşlerime iliştirdiğim
pembe gülüşlerimi götürüyorsun.
Sen gidince benden
kanıma işlemiş vuslatlarımı götürüyorsun
Kapı aralığında bekleyen hasretleri rüzgara verip
üzerime serpiyorsun
Sen gidince bende kendini bırakıp,
beni götürüyorsun...

Hadi git!