Sen Islak Bir Kadındın
Sen ıslak bir kadındın
Gölgeliydi bahçen, saklıydı ağaçların
Fulya, zambak ve saksağanlar
Saçlarında yakamoz saklardın
Piyano sesiyle başlardı akşamlar
Tango, vals ve şarkılar
Hatırlayamadım şimdi neydi adın
Sen ıslak bir kadındın
Teninden incecik sızardı suların
Sen ıslak bir kadındın
İzlerdik seni üç sapık arkadaş
Çırılçıplak banyodan çıkardın
Yalnız gezen bir çiy damlasının
Hışımla üstüne düştüğü yaprağın
Tenini yırtarak sızlatmasına
Çok benzerdi zevk çığlığın
Yıllar evvel ölmüştü eşin
Yine de genç kız sayılırdın
İpte kururdu beyaz sutyenin
Sen ıslak bir kadındın
Yine sakin bir yaz gecesiydi
Kim bilir kaçının nicesiydi
Geceliğini üstünden sıyırdın
Sen ıslak bir kadındın
Havaya kaldırdı bıçağı katilin
Yüzüncü kez yaparcasına sakin
Kanlar içinde yere yığıldın
Sen ıslak bir kadındın
Biz şimdi üç şahit arkadaş
Kimseye anlatmadık olayı
Bu ketumluğumuzdan dolayı
Yüzümüze tükürsen haklıydın
Şehvet ile dolu bakışları
Ruhunda gezinen alkışları
Tek kanadı kopuk kuşları
Pencerenden kovardın
Hani sen...
Islak bir...
Kadındın...
___________________
O gece çok zavallıydın
---------------------------------
Kasım / 2009
Kimbilir kaçımız,
tekrar dirilmelere ve tekrar tekrar ölmelere şahidiz! ve yine kimbilir kaçımızın elleri mıhlı, silemez yaşını. her daim kirpiğinde asılı ve her daim sılılsıklam ıslağız...
bu nasıl bir kurgudur tolga
tebriklerimi bıraktım!
😙 çok güzel güzel bir suskunluğun dışa vurulmuş hali okudum kalemin değerdi kardeş yüreğine sağlık👍👍👍👍👍