Sen Mitolojisi Ve Şair

Sen Mitolojisi Ve Şair

gecelerim darmadağın

iki nehir iki cennet arasında vals

ve tiyatrodan gelen akışlar…

alacakaranlıkta

tunç demir ve çelik karışımı çınlarken

hint felsefesinde buddha inancı var

ve bununla ilgili efsaneler okuyorum

gecelerin kıyısız nirvanaya bağlıyken

gecelerim sensizlikte antik mitolojilerin

büyüsünde tutuklu kaldıysa

senin hiç mi günahın yok

orpheus muzikası eşliğinde

narcissus'un hikayesinde esirim sensiz sessizliğin destanında

yüreğim seninle karşılaştığında ölümü görmezden geldi

belki de sen sadece bir fincan kahveyi özlerken ve akşam gezmeye çıkınca ne giyeceğini düşünürken

makyajını tazelerken ve

oje sürerken kızıl dudaklarına kimi düşünüyorsun bilmiyorum

okuduğun o romanları tahmin ediyorum

sen ocaktaki yemeğin neden geç piştiğini düşünürken

ben valhallaya giden bulutlara inşa edilen köprülerden geçerken uçmağa uğruyorum hayallerimde

işte böyle çılgın bir masalda

afrodit misali simana tutuldu tüm benliğim

oysaki ben uçsuz bucaksız bozkırlar sen truvalı helen

bizden biz olmaz deme. atalarım at ve keçi çobanı olabilir

dünyaya dört rüzgarla yayılırken töreleri bunların ne önemi vardı…

ey mezopotamya'nın gül goncası

ipekten ince saç tellerinde destan yazıyorum

kara çadırları özlediğimden daha çok seni özlüyorsam

senin hiç mi günahın yok…

entelektüel bir yılbaşı gecesi ve havai fişeklerden dolayı dikkatim bir an olsa da dağılırken

kendini savunmasını bilen aşkı hatırladım

savaşta değiliz diğerlerine saldıran gözlerinde

dakikalardan kurtarılan atasözleri gibiyiz

çiseleyen yağmur her yeri ıslatırken

mücadele ediyorum senin hatıranla

ve içinden geçiyorum tüm mitolojik hikayelerin…

çin kayzerini koruyan kerpiçten yorgun askerlerin sütunları kadar sakin ve sabırla seni bekliyorum bilmem kaç mevsimdir…

artık bıraksan o okuduğun aşk romanlarını ve

görsen gerçekleri diyorum

biliyor musun güzel kadın

seni anlamıyorum konuştuğun dilleri anlamıyorum

ve en önemlisi aklının nereye kime gittiği hakkında hiçbir fikrim yok

rüzgar çıktığında yüzen yelkenleri izlerken

aniden kıyıya doğru sızan bir hayalsin

akşam metaforları kurşun dökerken yüreğime usul usul,...

27 Ocak 2025 434 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (1)
  • 2 gün önce

    şimdi susma vakti bir taşın üstüne oturup taşın altındaki toprağı anlamak vakti. ne çok ezilmiş tohum var orada ne çok hayal, ne çok aşk, ne çok biz.

    ama sen bilmezsin senin kitapların buhar olur güneşte oysa ben, terimle yıkarım her kelimeyi her harfi yüreğimde taşırım. biliyorsun, anlatamam. ama işte yazıyorum, yazıyorum.

    tebrikler