Sen miydin
Ay üşenmiş gelmemişti
Katran yerindeydik gecenin
Öğütülmüş zehir ve bal kadehi gözlerin
Yudumladım yudumladım
Kahveye dokunmadım
Yeşili hiç incitmedim
Bir dalın altındayım işte
Gözlerimde gözlerin
Kirpiğimde kurşunlar
İlmek ilmek
Ölümler örüyordu bakışların
Ecelden korkmadım
Koştum koştum sarıldım sana irkilmedim
Çıktığımda dağına gözlerinin
Yokuş ne düz nedir düşlemedim
Eteklerinde bir deli rüzgar
Başımda sizin oralı bir efkar
Karıştım kokuna adım adım
Başka rüzgarın telinden eğilip öpmedim
Çekilse dünyanın suları ne çıkar
Aynı tas aynı hamam
Su benim sabun benim
Benim guslüm nefesinde, soluğuna düştüm
Kah yandım kah dondum
Seninle arındım da bilmedim
Layıkıyla sevemedim
Hasretinin surlarında isyankar bir çeri
Diz kırıp gözlerine düşemedim
Bakışın aynalarında perde perde biz
Yıldız yıldız harelendim
Gözünü kırpsan incinirmişiz bilmedim
Dün sen miydin mevsimi değiştiren
Ben miyim yalancısı bu zamanın
Su kıyısında değildik
Var mıydı etrafta başka yeşil
Gözlerinde açmışken bin bahar
Dokuz mevsim yarim,
Dokuz doğursun yeniden
Gidip tarihin en derin yerinden
Dokuz dilek
Dokuz dua
Birinde senden mahrum kalırsam ölürüm
Bildim öğrendim
Benim dilsiz duam
Tanelenmemiş tespihim
Yüreğimde yüz bin virdin sahibi
Efendim tabibim
Yar dermanım
Derman yarim
Dün mevsimi değiştiren sen miydin