Sen Olsaydın
gönül hanemde
baş köşeye oturup
bakışlarınla dinlendiren
gülüşünle demlendiren
masum duyguların arsız geçişinde
utangaç yanaklarımın alı al moru mor
titrek ellerimin güvercin ürkekliği
yüreğime dokunan
ruhuma okunan
bir gazel de sen olsaydın
çatlayan çekirdeğin hevesinde şebnem tanesi
cama vuran damlada bereket tohumu
göğe uzanan dallarından feryat figan dökülen dua
kırk gün kırk gece şeb-i aruz türküsü
karanlığa mey döküp sarhoş eden sen olsaydın
okunmuş sularla yıkanıp yıldızlara değen başımı
mor taşlara koyan sen olsaydın
...