Sen Söyle
.../
Ana dilim gibisin, iyi bildiğim
Az konuştuğum
Ve yüreğimin en çok kurduğu cümlesin...
Sen soluma darbe yapan
Yaşam kavgam, acıya tutanağım
Seni ana dilim kadar sevdim
Yıldızlar kadar uzak
Nefes kadar yakınım
Özlemek sevdadanmış
Sen uzağım
Sen yakınım
Kanatan bir yanı var hasretin
Mesafeler değil mi özlemi bıçak sırtı yapan
İçini kıyım kıyım doğrayan
Öyle uzaksın ki
Tıpkı yıldızlar ve ay kadar
Hani yıldız olsan göğe merdiven dayar
Koparıp yüreğime saklardım
Öyle kolay değil işte
Öyle bir uzaklık ki bu
Öyle bir hasret ki
Tarifi zor ve imkansız
Gurbetin tırnakları kanatırken gözlerimi
İçime uzanır yokluğun
İşte o an yüreğim titrer, ellerim üşür
Ellerimi ellerine saklarda ısınamam
Öyle bir anda
Gözlerin gözlerimle buluşur
İçim burkulur
Yüzüm düşer
Yüzünde özlem dillenir
Gözlerin el eder
Gel eder
Olmalı bir yolu
Vardır elbet
Bitmeli içimi tüketen bu gurbet
Çözülmeli ayrılığa düğümlü bu denklem
Ah! Nazenim...
"Boşa koysam dolmuyor
Doluya koysam almıyor"...
Ben de cevapsız tüm sorular
Aklım tutulmuş, yüreğim zindan
Bilemedim
Bilmiyorum
Vardır bir yolu elbet
Sen söyle...