Sen Tarihini Sevmiştim Bu Kentin
"Sana saklamışım en bakir hislerimi
Gözlerinde ki ışıltı titretti yüreğimi
Sen miydin içimdeki yar sandığım sevgili
Pembe açtı yanağımın gülleri
Oysa aklımı karıştırdı hislerim
Gitme kal diyecektim, diyemedim "
Aynı şeyleri ben düşünmedim mi sanıyorsun
Sen benim ilk ve tek sevdiğimdin
Bıyıkları daha yeni, yeni terleyen
Şehvetle tanışmamış bu kalbin
Mutlak hakimiydin sen
" sende sevdin beni Kara gözlüm
Kelimeler ses olmadı diline, diyemedin! "
Daha ne diyecektim kahve gözlüm
Daha ne diyecektim
Üç bin beş yüz şiiri
Ben senin için yazmadım mı?
Sevmek demek ne demek
Tüm hücrelerime kadar
Vücudumun her karesinde
Sen ve senin sevgin vardı
Benim tek yönüm vardı
Şiir ve sen
Beni şair yapan
Şiirlerimin ilham perisi kız
Sen değil miydin?
Sen mutlu olasın diye
Katlanmıştım bu stres dolu kente
Ne ayasofyayı
Ne yerebatan sarayını
Ne yedikule zindanını
En çok sen tarihini sevmiştim bu kentin
Denizi havası
Balığı martısı
Gemisi limanı
Sanatı sporu ayrıntıydı benim için
"Namlunun ağzına kurşun vermek gibiydi akşam "
Sadece akşamları mı?
Her günün gecesinde gündüzünde
Binlerce saat dakika her saniye
Bıkmadan bitmeden
O kurşunlar kalbimize girdi
Sensizlik denilen o kurşun
Namlunun ucundan
Öyle bir fırladı ki
Aynen senin olduğu gibi
Beni de
Sevgi dolu kalbimi
Delik deşik etti
Şimdi ben kahve gözlüm
Şimdi ben
Her gün binlerce kez
Ölüp,ölüp dirilen
Tarih olmak üzere olan
Canlı cenaze gibiyim
Canlı cenaze gibiyim
(14.03.2013)