Seni Yokluğunda Da Seviyorum Kadın
Açarını kaybetmiş bir kapının çilingir kimliğiydi gözlerin.
Zanaatından vazgeçip,
Karanlıklar içinde kilitledin,
Sana düşen kimsesizliğimi
Sana emanet bakışlarımdaki aşkın su kaldırmaz kıvamı.
Ayalarımda sakladığım güvercin,
Kanatlarında nergiz kokan son şiirin son ahı,
Kirpiklerimde tutunan
Senli yarınların gülümseten düşleri
Sen,
Duruşunda asaletin yedi tonunu resmeden kadın
Gözlerinde büyüttüğün buğuydu umudum.
Toprağın bereketinde gizlenirdi aldığımız soluk.
Kızıl bir akşam ezanıydı vakit
Güneşin ufka olan sevdası.
Tutup yarin kalp atışlarından
Kirli bir bank üzerinde,
Temiz bir aşk büyütmekti sevinç.
Taze bir gevreğin,
Dişe dokunuşuydu sevda kırıntısı.
Hadi düşür diyecektim başını omzumun şevkatine
Tenimde taşıyacaktım nefesinin sıcağını,
Korkularında yaşayan ayazı
Tam alnından öpecektim kutsadığım hayatın yarınını
Kilitsiz bir mahremin
Hücresine kapattın,düşlerimde yeşerttiğim baharı
Devirdim ağrıyan yanlarımı yatağın karmaşık kucağına
Bir yanımda yorgun bir keman sesi,
Diğer yanda
Üç kuruşluk hayat felsefesi
Yapıştım Eylül kokan mevsimin paçalarında yaşayan hüzne.
Ellerimde cam kesiklerinden bir cehennem,
Yüzüme düşer gölgen.
Oysa;
Cennete düşürmüştüm parmak uçlarında yaşattığım seni.
Şimdi hangi ateşin korunda,
Hangi kuyunun dipsiz karanlığında;
Kavurup,
Soluğunu keseyim gülüşünün.
Biz seninle,
Uçsuz bucaksız bir sabahın gün doğumu olacaktık aslında.
Akşamdan kalma hüzünlerimiz olmayacaktı.
Az dumanlı bir bakış,
Issız bir tebessüm yaşatacaktık aynaların aksinde.
Biz seninle,
Aynı toprağın nemine ayak basacaktık.
Gökyüzünün mavisinden avuçlarımıza doldurup,
Kararmaya yüz tutan dünyaya renk olacaktık.
Biz, yazılası bir aşk olacaktık kadın!!!
Bak şimdi...!
Bir saz şairinin yorgun tezenesinde inliyor sızılarım.
Kulaklarımda kızıl bir akşam ezanı
Gözlerimde kanlı bir hüzün.
Yokluğun acıtsada sol yanımdaki çocuğu...
Seni....
Yokluğunda da seviyorum kadın
UĞUR YÜCE
Yine mahir...
tebrikler arkadaşım. 🙂
emeğinize ve kaleminize sağlık yürek dert görmesin güzel bir çalışma selam ve saygılar bıraktım......
Parmak uçlarında yaşatılan sevgilinin cennete düşürülmesi... Ne kadar yüce bir hissiyattır.
Bal tutan parmağını yalar diye düşünüyoruz ya o cennet şairin ruhuna sinmiş olmalı ki; böylesine ihtişamlı dizeleri okutuyor bize.
Tebrik etmem kafi değil biliyorum.