Senin İçin

Yürümekte olduğum
Şu hayat yolunda;
Arada bir durup etrafıma bakıyorum.
Bir güher gibi parlıyor anılarım.
O anılar ki,
Yolumu aydınlatan yıldızlar misâli..

Acı, tatlı..
Ne varsa yaşanmışlık adına,
Gelecek için birer emsâl bana.
Bazılarını en dipte bırakıp
Aralıyorum sandığın kapağını.
Gizli hazîne açığa çıkıyor,
Aşikâr oluyor sırlar..

Şimdi;
Şimal rüzgârlarına kapılmış gibi
Titriyor varlığım.
Nasıl ayakta durduğuma şaşıyorum.
Hem sımsıkı sarılıyorum geçmişime,
Hem günlerin getireceğini düşünüp üşüyorum..

* * *
Türkmen Dağı yamaçlarının
Mahzun çiçeği!
Ey müstesnâ kolu istisnâ mavilik!
Tek düşündüğüm sensin,
Tek korktuğum sen,
Tek utandığım, tek yakardığım,
Tek yandığım
Ve tek üzülüp, tek üzdüğüm sen..

Ve ben..
Tüm hayatını
Bir tel sarı saça adamış bîçâre..
Her zerresi sen olan ben..
Mümkün mü seni layık-ı veçhile sevebilmem?
Ah ne çare,
Vah ne çare..

Türlü haller ve hatalar..
Bitmez tükenmez aymazlıklar.
'Ağaç budanmakla, dalından olmaz' demişti birileri..
'Aksine dal, budak salar..'
Belki bu haller ve hatalar
Bitmez tükenmez bu aymazlıklar;
Budanan ağaç eyler beni..
Belki, daha artar hayretim;
Daha harlanır sevdâm,
Daha yükselir âteşim,
Daha çoğalır iştiyâkım..

* * *
Yürüsen iklimler değişir,
Saçlarını tarasan mevsimler..
Bastığın yerlerde nergisler açar,
Kuşlar baktığın yere uçar..
Ve sen!
Baştanbaşa iffet kesilmiş âtıfet!
Dünyamı aydınlatanım,
İçimi ısıtanım, ruhuma huzur verenim.
Durdukça duranım,
Yürüdükçe yürüyenim.
Evet, sen!
Kimi zaman
Haydar-ı Kerrar kesilişim,
Kimi zaman dinginliğim..
Her şey senin için.