Senin Türkülerin Var
bağlamanın tellerinde mazlumlar âhı
ve gövdende siyah sakal devinir
devinsin dostum
devinsin de yarım-yırtık aşklar utansın
alevin dili var mı?
volkanların yüreği?
oturmuş, bunları düşünürsün
bunları ve başka başka güzellikleri
çünkü sensin
-nâmussuzum ki yenmez buraların ekmeği
suyu içilmez
zehir-zıkkım insana otu çiçeği..
diyen sensin
ulu bir kibarlıkla
önünde faturası ve çektiklerin
türkülerin ala şafağına fiske vurulsa
sana kar yağar
sana belâ
sana çile
sana bahtsızlık
göç katar katar
gitsen: gün batımıdır
kalsan: bungunluk
uykusuz ovaların nöbetçisi ey
ferah dur, ömrüne halel gelmesin
senin türkülerin var
-ıstırâbın olduğunca âbıhayatın-
bir türkü daha lütfen
ve ardından vaveylâ
alsın götürsün bizi
en bonkör yıldızlara