Seninle
Uzun bir akşamüstüydü diğerleriyle aynı olan
Gereksiz mumlu romantik düşünceler gibi
Defalarca okunmuş onca kitaplara el süremeden
Derin iç çekmelerin nefes almak sanıldığı
Sen ve sensizliğin dayanılmaz aralığı
Bir boşluk gözlerimin önünde tam şurama dolan
Hele o yutkunurken boğulma hissi
Rüya olmasına yalvarılan
Beklemenin kabullenmeyle değiştiği
Üstüne bir de acımasız ısrar
Bir başınalığı tarif ediyordum o sıra
Suçun yok sen yoktun buralarda
Sesler kokular zamansız kapı zili önemsizken
Aşina her bakış heybetlenirken nazarlarda
Eski yakalıyor ya insanı hani şu pişman ensesinden
Anahtarlara açılan kapılar eksik sofralar
Nasıl denir bilmem ki ya seni sorsalar
Sıradan bir gündüz gözüydü koşturmaların aldatmacasında
Mecburi tebessümlerin akşama vereceği ıstırap hesaplanmadan
Ertesi günü tahmin edebilmenin zavallığı sarınca birden
Tanımadığım bir uğultu gibi tek olmak
Yegâne ile yalnızlığın birbirine karışmış o mendebur hali
Tarif edilemeyen yan ağrıların zamanla geçme ihtimali
Yalnızlığın maskelendiği samimiyetsiz kalabalıklar belki
Ya o sana sorulmadan sen olmak...........