Senli Yollara B/akan Gözlerim
Seni düşünürken
yüreğimin bahçesi sular altında
unutmuş derken yaralarım açıldı aklıma uğradığın anlarda
senli yollarda b/akarken yorulan g/özlerim
koştum
yoruldum
ç/ağladım yüreğimin doruklarına
seni görmeden ölmekte var kaderin gün batımında
bir bakışla gülüşlerin gönüle çalan seslerden
kekik kokusu dağ yamaçlarına bir düşüyor başım
bir uyanıyorum gözlerim yaşlı bakıyor uzaklara
günden güne eriyor bu canım
kaderin sillesi yok arzular yarin gölgesi baharı
her dem gönüle düşen karalara düşüyorum
soğutmuyor yürek yaralarımı
vicdansız yare düşen gönül bin parça kanar
kader savurdu yardan sözün közüne yandı her geçen günlere
yine düşündüm yalnızlığım tek yoldaşım sana koşarken umutsuzluğum
hüzüne düşen ayrılık çanları çalıyor gönül hasretinde
hayalime takılan rüzgarınla saçın teli uçuyor arkası olmayan yollarda
şimdi yeniden uyanacak gönüle uçan sırların
bir sabaha aradığım güneşli kiş mevsimine bakıyorum
her tarafı aklara bürünmüş gözlerim kamaşıyor uzak diyarlara
uyanıyorum her anıma karabasan oluyorsun karşımda gülüşünle
kaldığım som persei pemceresi kapanır sa
daha ağır bir gemle uyanıcağım uykunun en derin yerinde
umuduna uyanmış olacağın güzel sabahlara
cesaretin sevda zinciri bir düşün pençesi kol kanat sayacağım
zamana geç kalınmışlığa geç kalmadan güneşe yolculuk vardı sana gelen yollarda
güneşli bir sabaha uyanacağim karşımda yüzün güneşi yansıyacak günlerime
biliyordum sevgilim
ben sensiz hasretine özlem toplarken heybemin gizli yerinde sakladığım
gülüşlerine saldığın yokuşlarda ağlama diren koş koşabilirsen
son sözümle ben sırlarımla gömülen makbere acırım
sevginin damarı yaprak sarması kurayan sırlar ötesi
kaderin bahtı kara dır sevdam sellerine b/akan
sevdam beni rüzgara savurken topraklar yeşile büründü
mavili bulutların ardında gökkuşağı açıldı bir sabahın yağmur sonrası
gözlerim görmez ki renga renk yollara savrulur bir kış mevsimin de
yinede yorulmadan senli yollarda yürüdü gözlerim
16*03*Karataş*