Sensizlik

Aylar geçti aradan,
Mevsimler değişti,
Soframa bir şey koymuyorum,
Bir şişe şarap,
İki dilim peynir,
Biraz da kuru ekmek,
Sensizlik susuzluk demek,
Açlık demek,
Yokluk demek...

Sürgün yemiş mahkum edasında,
Yetim kalmış bir çocuk,
Sanki karanlık zindanlarda,
Nedir bu sensizlik ve yokluk!
Rüzgarlar getirse kokunu,
En azından hayalin olsa duvarda,
Resmine bile dokunamıyorum,
Ölsem daha iyi aslında!

Hiç hayal kurmuyor muyum,
Kuruyorum arada bir...

Şimdi aylardan Haziran olsaydı mesela,
Güneşin hafiften yakıcı yanı olurdu,
Seni seyrederdim terastan;
Bir balık gibi dalar çıkardın sulara,
Senden gelirdi deniz kokusu,
Senden alırdım hayatın tadını tuzunu!
İnanmazsın belki ama,
Oksijen kadar lazımsın,
Buna tüm kalbinle inan!

Oysa, buralarda,
Sensizlik hüküm sürüyor,
Sensizlik adına şarkılar,
Sensizlik adına yaktığım ağıtlar,
Sessiz bir çığlık benim kisi,
Ne senden bir haber,
Ne de seninle ilgili bir durum var!

Ah sensizlik...