Sentetik
sabır rengine dönüşmüş gülün
güz fısıltısıyım
sözcüklerim yorgun
kıpırdayan tek harf yok
biliyor musunuz
mevsimleri saymaktan vazgeçtim
bulutların göğü kabullenişi gibi
seviyeli sessizliğim
kendimin ötesi
sonsuzluğun bulunmazlığınca silik
bir dağı tırmanıyor kederim
çitlembik kokulu yanıkları çatırdatıyor gönlüm
nasıl da mahsun, sessizliğim benim
kopsam acıdan
parçalansam,,,
cesur çok cesur, yalnızlığım benim
Tanrının kadın çocuğuyum
var oluşumun üstüne basıldığında
avucumda kanar hayat çizgim
biliyor musunuz
kimsesizdir kadın bilinci
ekmeğimizi eteğimizi aşkımızı acımızı çevreleyen
her şey dilsiz ve yasak
derinimde gizim ve mahrumiyetim
tıpkı diğer ötekiler gibi...
yaşam öykümün ıslaklığı
gözüme biriken mahşeri kalabalık
renkleri çürüyen gökkuşağıyım
serüvenimi didikleyen alev dilli kuş
hüzne doymuş yolculuğum
son kez
yağmura uçalım mı...
Yağmura uç şair ihtiyacımız var ıslanmaya...Kurak kaldı günüllerimiz...
Tebrikler Değerli kaleme...
..yorgun imgeler yazgısıyla çerçevelemişti iç dünyasını usta..tabii gerçekliğin izine tutunuyordu sahici dizeler ''sentetik'' te..teşekkürler tebrikler...