Sepya
Şehrin kılı tüyü artık turuncu
Astronot yemi hayatlar
Naylon hışırtısı hikâyeler
Ve tozu,
İllâ ki tozu,
Her yer flû geçmişin tozu
Nice gözün değdiği ufuklardayız
Üst üste yığılı parmak izlerine
Ahşap çatlakların zerreciklerine
Biz de birer hâtırayız
İşte
Tam da burada şaşıyor hesaplar
Herkesin sâhiplendiği bu pasta
Dilim dilimdir hiç kimse kadar
Zirâ
İnsanlar; abaküs boncukları
İnsanlar; sayma çubukları
İnsanlar; kırık züccâciye
İnsanlar; çer-çöp artıkları
Nihâyetinde
Ayaz düşmanı sarılmaların
Çile çile rahimlerinde
Biraz da sancılar biriksin
Çünkü sen bilmezsin
Seni sevmek,
Ölümden korkmaktır
Sırf seni korusun diye
Tanrı'ya çocukça sığınmaktır
güzeldi son dizeler özellike tebriklerimle
Koyu bir siyah darbesi değmiş şiir tuvaline şairin fırçasından 🙂
Nihâyetinde Ayaz düşmanı sarılmaların Çile çile rahimlerinde Biraz da sancılar biriksin Çünkü sen bilmezsin Seni sevmek, Ölümden korkmaktır Sırf seni korusun diye Tanrı'ya çocukça sığınmaktır
Özellikle final çok hoştu 👍 Tebrikler Oğuz bey...
..hayatın çizilen siyah tablosunda okunmuyordu bilinen sualler..renksiz bir boşluktu zaman..teşekkürler güzel şiire..tebrikler oğuz bey...