Servi Kokulu Aşklar
Sanma ki bir eski gramafon sesinde var sadece o servi kokulu aşklar
Kravatsız çıkılmazdı derler ya Beyoğlu'na hani o günlerden kalan
Bir Eyüp akşamında ellerinde hüzün çiçekleriyle dönen gölgeler
Ah ederken Eftelyâ, kendisi nâlân, şarkısı nâlân,
Pencerenin perdesini açmayacak bir daha bilirler
Haliç'i seyreylesin ruhlar, dertleşsin sis çanları
Bir hasır şapka uçuşsun rüzgârda, sandıklar boşalsın dağılsın
Toplasın, antikacı, geçmişten kalanları, unutsun herkes
Tavanarasına saklanan albümleri ve o albümlerden sonsuza uçanları