Serzeniş
Hani bir müzik duyarsında
On yaşına gidiverirsin ya
Hani için buruk buruk oluverir birden
Memleketini özlersin
Dededen kalma cumbalı evini
O kalas merdivenleri
Sana dev gibi gelen amcanı
Hatırlarsın
İşte bu anlatacağım
Böyle bir şey değil
Hani hayal gibi bir gün yaşarsın bazen
Hiç gitmediğin bir şehire günü birlik gitmiş
Hiç yol iz bilmeden birkaç yeri gezmiş
Ama şehirde neyin nerde olduğunu
Kestirememişsindir
Bulmak istediklerini bulmuşsundur
Ama içinde, ta derinlerde bir noksanlık vardır
İşte demek istediğim tam olarak bu
Ama bununda
Birazdan anlatacaklarımla
Hiçbir alakası yok
Kapat gözlerini
Karadenizin dağlarında
Yeşille kucak kucağa olduğunu düşün
Derin bir nefes çek bulutların altından
Bütün gücünle bağır doğaya
İçini -kelimenin tam manasıyla- dök oraya
Tamam sakinleş, şimdi aç gözünü
On katlı apartmanındasın
Şansın varsa komşu sesini duymamıştır
Çünkü gece yarısı bağıran komşular
Modern dünyada hoş karşılanmaz
Çünkü kimse bilmez
Senin içindeki
Haylaz çocuğu
Hayalperest gezgini
Ve memleket özlemini
Hocam ben modern zamanda kırsal kesimde bağırarak iletişim kuran çok kişi gördüm fakat gece pek bağırmıyorlardı. Haklısınız. Teşekkür ederim. 👍
Yunus hocam, gece yarısı bağıran birini ben antik dünyada da hoş karşılamam. Bu adamın komşusu olmak her dünyada sorun olabilir. :) Yine düz yüz - ters yüz sendromlu bir eser. Tebrik ederim.
Aynen öyle hocam 🙂
Sanırım
En çok yüreği titreten
Memleket özlemi 👍