Ser/zen/iş

yüreğimin sahillerine vuruyor dalgaların
bedenimin her köşebaşında sarsılıyor anılar
akacak denizlerini unutmuş
kurumuş nehir yatakları sessizliğindeyim
suçlu ve çaresiz
yargılanmadan müebbet yemiş bir tutuklu isyanında
bu hükme karşı koymak istiyorum
ama isyana yetemiyorum
gövdeme baş
başa ayak olmayı beceremiyorum
keskin sırtlar ve uçurumların ardısıra
sisler içinde dönüyor buluyorum belleğimi
soluduğum havanın ilk defa bir tadı olduğunu hissediyorum
yıkılmakla çökmek arası bir noktada
keskin bir ışık deliyor gözlerimi
bir umut diyorum
direnmeliyim
ağıyorum birden
sisler arkasında bir dünya kuruyorum
sanki tanrının eli elim oluyor
değiştiriyorum herşeyi
silip atıyorum geçmişin kokuşmuş yaşanmışlığını
tüm güzelliklerinden tazelikler alıyorum yaşamdan
koyuyorum renklerin içine
usta bir ressamın fırçasından tuvaller üzerine yansıyor düşlerim
çılgın bir müzisyenin parmaklarından notalara dökülüyorum
asi bir yazarın kaleminden haykırıyorum sözcüklere
neden...? neden...?
sınırsızlıklar içinde sınırlılığımız...