Sesine Uymayacak Şiirler
İçine çekiyor sesinin büyüsü
kaç cambaz duydukça aşka olan kinini
bırakıyor ellerini hayatla arasında ki ipten
efsunlu düşler kurduruyor gözlerin
duvar diplerinde büzüşmüş sarmaşıklara
görmemek yakalanmaktır hepten
bu mevsim kırlangıçların dönüş mevsimiydi
bazıları aldırmaz ama ben iyi bilirim
yaşamaktan alamadığım hevesler vardı çünkü
çünkü vakit bulamamıştım yaşamaktan yana
o yüzden bütün kapıları açıktı gökyüzünün
bütünüyle suçu miyopluğuna bağlamak niye
sevmek ölmekten kolaydır bir bakıma
ayrılırken sarılmak ne büyük aptallık Allah’ım
böyle kaç kırlangıç kanadını kırar sevdanın
uçmak yalnızca ayrıntı önemli olan ayakta durmak
giderken seslenmeseydin düşecekti gözden
Ankara’nın orta yerinde bir kavak ağacı ve ben
beklemeliydim ihtimaldir ki aşk beklemektir
beklemenin güzelliğine tutunmalıydım o an
iki damla yaş düşmeseydi eğer acıyla gözlerimden
göğsüme sıkışıp kalmış bütün kelimeleri bırakacaktım
sıktığım avuçlarımdan haksızlığın ve bahtsızlığın
çocuk aldatan sesiyle halime acıyan gözlerine inat
seslenmeseydin ardımdan öylece kalacaktı hüzün
kapı önünde bir başına boynu bükük
sesine uymayacak şiirler yazıyorsam şimdi
bil ki tanımadığım yabancı bir rüzgarın
hırsla dağıtıp gittiğindendir aşka uzattığım saçlarımı
unutma her şiir sahibinden önce yazıldığına intizar eder
Tebrik ederim Önder şairim. Yine şiir. 🍂
Sizi okumak her dem ayrıcalık bizim için şair çokça tebrik ve saygımla
ayrılırken sarılmak bence de büyük aptallık...
şarap tüttürmüş şiir hüznün koynunda...
Kentler de ,mevsimler de değişir yazıyoruz,mütemadiyen yazıyoruz en kuytu limana,şiire en savurgan hali ile sığınıyoruz Şiir , ne büyük kelime ,
Deminde ve kıvamında iyi bir şiir okudum
Kutlarım yürekten .
Ankara 'da sevda, ayaz yemişliğinden midir bilmem birçoklarından farklı sevdanın da başkenti olduğunu düşünürüm ve hüzün de yakışır kente.. Kutlarım kaleminizi.