Sesini Bıraksan Suskun Dilime
Bir gün, bir gün gelsen gülüm
Nefesini nefesimin, sesini sesimin üstüne koysan
Kapasam gözlerimi, gözlerini kapasan
Ruhların dans ettiği şu yitik sahnemde
Sen olsan...
Arınıp bütün kışlardan
Baharlar giyinsen
Ben cemre-i kıyafetimle
Muştularla düşsem ruhuna
Kimseler görmese
Kimseler duymasa
Bir biz görsek, bir biz dinlesek bizi
Beraber okusak, sana yazdığım bu son şiiri
Bir gün, bir gün gelsen gülüm
Dokunsan yalnızlığıma,
Dokunsan, gecenin içinde sallanan sarhoşluğuma
Herkes kınarken beni, sen gülümsesen
"Bilirim bu viraneliğin sevdamdandır" desen
Dokunsan suskun dilime
Çekip çıkarsan altında sakladığım seni
Yaslasan başını yorgun omuzlarıma
Saçlarını bıraksan parmak uçlarıma
Hasretinin sarhoşluğuyla okşasam
Ayılsam vuslatınla
Ayılsa gecenin içinde yıldızlar
Görünse içimdeki nevbahar
Çiçek çiçek açsam
Gecenin tam ortasında
Sonra; sonrası olmasa
Her şey 'başladığı yerde bitermiş ya'
Başladığı yer kaybolsa
Bitmese, bitemese...
İçimizdeki hüzünlü çocuklar tutuşsa el ele
Balonların ucunda suskun cümleler
Cümlelerin ucunda geçmişin gözyaşı
Uçursak yitik bir gökyüzüne
Bir gün, bir gün gelsen gülüm
Yüzünde gitmeyecek olanların yüzü
Gözlerinde muştulu bir bakış
Nefesin değse nefesime
Dinse 'bu şairin' suskun sancısı
Bir gün, bir gün gelsen gülüm
En sevdalı haliyle
Sesini bıraksan suskun dilime
..masum imgelerin naifçe yaklaştığı yakınlaştırdığı sevginin renkli halesini gördüm mısralarda..teşekkürler ihsan bey...