Sessiz Atan Kalp
Gün ağarınca
Yaşlılığı günün
Çöker gecelere
Işığını kısar gökyüzü
Perdeleri kapanmış pencerelerin
Matem iner üstüne
Dolanır, aranır misali
Yorgun, kalbim
İç geçirir maziye
Gemileri yüzdüren elleri
Kanadı kırılmış dallarının
Yasını tutar
Gittiler birer birer
Şuracıkta bırakıp
Geceyi bana
Uykuyu kendilerine reva görüp
Nesi kaldı ki şeceremin
Bulabilirse eğer
Gün be gün anıları kovalar
Salınırdı gençliği
Yüzdürdü bol bol kayığını
Gülümseyen denizlerde
Kaptanıydı kahkahaların
Şimdi seker, takılsa ayağı
Küçük bir taş parçasına
O şövalye ruhlu yüreği
Anıların mı, acıların mı bilinmez
Kucağına düşer
Her gidenin yasını tuttu
Düştü kederli yollarına
Rüyasını gördü
Her uyumaya çalıştığında
Anladı ki sonunda
Güneş değil
Dost gülüşüydü yaşamını ısıtan
Şu gidenlerin yerine dönen olmuyor hiç
Yaşlılığından mı huysuzluğu
Bazen, belki çokça
Her şeye mızmızlanır, küser
Gün ağarınca
Çöker geceye hazan, maziden
Ne zamandır açılmamış perdeleri
Kim kapatmışsa yüzünü sevince
İç geçirir
Küskünlüğüne döner
Daha çok,
Giden olur koca çınar dallarından
Sen mevsimlere kaptırırsın kendini
Yazı yaşayanlar olur
Ağarması gibi günün ve dünün
Yaşanmamış onca acı
Sırasını bekler