Sessiz Çığlık
Kayıp akşamların
Kızıllığına gizlendiğim anlar,
Şairane yağmurların
Ahenkli mısralarını,
Kara bulutlar altında
Bir musiki havasında gibi dinlerdim.
Ve titrek gözlerimle,
Sükutun derinliğine dalardım.
Kimi zaman,
Gök gürültüleriyle,
Kimi zaman,
Şimşek sesleriyle
Ve bazen de
Kabus denizinde boğulur gibi,
Korkunç düşlerle ansızın irkilirdim.
Hep bir çöl susuzluğuydu
Benimkisi.
Öyle ki manasız hecelemelerle,
Derdimi mırıldanırdım;
Yine kimseye aşık olamadım,
Ve yine sevgiye hasret kaldım,
Diyordum belki de.
Ya da çocuklar gibi sevinip,
Bülbüller gibi ötemedim,
Diyordum kim bilir?
Kabuslu rüyalarda,
Dikenli bahçelerdeydim yine.
Bir çığlık heyecanı mı?
Yoksa bir sükut tufanı mıydı bu?
Yanık ağaç altında,
Siyah dudak,
Ve esmer kız gibi,
Kapkaranlık kesilmiştim.
Ve düşünüyordum;
Ormanlar neden yeşili andırmıyor?
Mevsimler tütmüyor neden?
Ekmekler bereket yoksunu,
Ve sanat ya da sanatçı
Neden?
Öksüzdür bu kadar...!
Hep bir çöl susuzluğuydu Benimkisi. Öyle ki manasız hecelemelerle, Derdimi mırıldanırdım;
tebriklerim anlamlı şiire👍
yüreğinize sağlık 👍👍👍 tbrkler👍👍