Sessizlik
Bir
Çay bardağı gibi
Sıcacıktın avuçlarımda
Lime lime dökülürdün sol yanımdan
Varlığını kaybetmişti ufuklar
İlgatlar çekilirdi
Serin haziran akşamlarında.
An sonra
İki dudağıma dolandı sevdiğin
Ayrılık türküsü
Hoyrat hoyrat
Eserdi rüzgar
Ve ben başlardım bizi biz yapan
Yaprakları dökülen ağacın altında
Sana türküler mırıldanmaya .
Ne acı ki
Hiç bir şey sen ben olmadı .
Bu kuşları terk etmiş yıkıntı virane şehrinde.
Zordu alışmak
Sensiz ve sessiz yaşamaya
Ölümü dirhem dirhem
Bekliyordu sana uzanan ellerim.
Sigarama sarılırdı parmaklarım.
Ciğerlerimi parçalarcasına .
Cekiyordum içime
Dökülürdü gözlerimden
Yaşlar ve rahmetle anıyordum kimsesizliğimi
Yar diye
Can diye
Aşk diye duyulurdu sesim
Su kimliksiz kaldırımlarda
Yanı demem o ki
Sen yokken
Bir ölü sessizlik buralar..
Aşk aze sessizlik...