Sessizlik
Martılar birbirlerini dövüyorken
Sahil kenarında biraz soluklandım
Yaşamıma üç taş attım
Bir tanesi de yüreğime değmedi
Baktım ki kırık, çıkık var mı
Çatlakları yosun tutmuş bir ruha
Kırık, çıkık tutar mı
Aynı elmadan üç kez ısırdım
Kırmızıya dönmedi gözlerim
Şeytanı çağırdım defalarca
İnsanlar dönüp baktı
İlahi insanlar, sizden hiç şeytan olur mu
Her dinlediğini ilahi sananlar
Akıl size vurur mu
Geçen gün birkaç sayfa okudum
Gecenin iki kırk beşinde alarmım çaldı
Uyumak için yorduysam bataryaları
Kabahatim ne
İnsanları vurmak için kullanmadım ya
Pek de manalı baktı bugün bana kapı önündeki ağaç
Dallarından ahlar dökülmüş gibi
O kadar yorulmuş ki
Çöküverdi siyah demirli bir pencerenin üstüne
Ahlar döküldü yüreğimin üstüne
Kırıklarından ah sızdı
Sanırım herkesin alnında bir kara leke vardı
Sanırım dünyada sadece bebekler ahsızdı
Ah, sızladı
Kapı çaldı, ödüm patladı
Çaktırmadım üst komşuya
Paketçi çocuk çatı katına çıkarken yorulmuş
Bir demet gül koydum avucuna
Dişiyle ısırdı
Altın değildi, tükürüp attı
Kaç kelime eder bir yalnızlık
Annem iyi bilir
Ebced hesabı yapmaya gerek yok
Ecel hesabı da tanrıya kalmış
Bavulunu toplasana be adam
Hesabın yanlışmış
Kucaklarda bulutlar
Omuzumda gökkuşağı
Siyah giyen kravatlı adamlar
Hangi kitabın uşağı
Hşşştt
Korktun mu?
Ben korktum
Bu yüzden
Hep sustum
Şimdi çocukların gözlerine bakıyorum
Üzerlerine bataryalardan mermiler yağıyor
Uyuyamıyorum
Alarmımı çalacak bataryam bitmiş
Hepsi çocukların üzerindeymiş
Pek karanlıkmış
Gece denen varlık
Annem üşütür ayın kucağında
Üzerini bulutla örteyim
Aman yıldız girmesin kanıma
Bırakın ay ışığında öleyim
Gülün
Çocuklar
Siz güldükçe
Var olacak
Yarınlar