Sevda Demek Aşkın Şarabını İçmek mi
sevda demek
sen değildin asla...
sevda demek sen olmadığın
hep boynuna yular s/aldığın
heybesinde aşk şarabı yoktu
at kuşanın yiğit olanındı
at ına gem vurmak varmıydı
aşk sevda yağmurunda
söyleyin..!
sevda demek yalanmış
meğer...
piyasa alaturka olunca çıkarcılık kiri dem tutarmış
güzellikler neye yarardı ki!
metası reklam üzerindeyken
böyle işleri tıkırına yürürdü
zihniyetin sevdasıda kar s/ayar
nerde kalmış ölümüne sevda?
yemini okursan yalana üzerine
her sabahı akşam eserdi gültenine
sam yeli rüzgarıyla şiire savrulur
havada nem tutan s/özlere
içerken şarabı görünan tanrı misafiri
aşk pazarında derbeder ayrılığın koynuna s/aklanırsın
sevdanın heybesini oyuncakçı dükkana benzeri
gönül harmanlamaya bezenirsin
şiirleri karabasan eder izlerine
harmalanırken şiirine karışır duygular
sunulurken
biz yetik viranelerde berdoş naraları atarsın
bendini inci gibi,
söze dalıp harman yerine aşk şarabını içer oldum
taması kedersiz sözcüklere dönüşür
efkarı tufana sarılırsın
okuyan yutarsa şarabını içenler doyar
bahara uyarsın tüm dizelerinde
duyarlar beni aşk elinde
başlar yürek harmanlanışı başaklar
ayıklanır sapı ile buğdayı harman yeri
sevda demek
şarabini içerken sonrası değirmenci hikayesi
tenha yamaçlara eser samyeli rüzgarı
yeniden sevda şiirleri düşünürken
yaşamın ensesine yok olan şiir anlamı bilinmez
bulunur kesilen zamlı sözklüklere
katkı payı artışı
adamı illeti rezili rusva eder
sevda durağında..
sevda demek aşkın şarabını içmek değil !
11*12*11*Karataş