Sevda Y/arası Gönül K/arası
umudun türküsünü söylerken
ç/ağlayan gecelerde aradım
kalbime saplanan iki yüz var
biri inkar sırra dem vurmuş
ve acımasız z/alim (yar...)
diğeri ise
sevgisi ruhunda tüteni
sevdası yokuşa sürmeli dünya güzeli
aysız yıldızsız karanlık içinde
sensiz gecelerde aradım
aynı havada sulara aksan
bana
geceler seni s/aklıyor
görünmezsin
görünmeyeni ömürse kalan zamanı
seni gecelere emanet bırakan
sen gecelerde rahatsın
halen
kurgulara bakarsan
sevdasına yandık biz
ne kadar karanlıksa
anlaşılmayanı umuda sorun
sırrı ney
ne ayrılık yaşa nede sevda
işte orası bilinmezliği
yaşattın ya bravoo
benim kara yaz gecelerinde
cesurdun şafaklarımdaydın
sevgi seline ak akardı
sırrına aklar kara bağlardı
beni asardın darağacına
bazende astin gönlünün ipine
bazen düşkün yollar ülkesine sattın
neden
beni
başka ağızlara koyduğun kaç kere
bırak şiirsiz kalayım
yeter ki
dileğin olsun
yokuşların ovaya aksın
sen benim sevdiğimsen
ne taşıyorsun bilinmezlerle
ben senden farksızmıyım ki
hiç isteğim olmadı
istesem de yaratmadın
koca uzun zamanda bıraktığın
senden yana yürek ne yapsın
nerde yazdığın şiirlerin
ağrıyan adrese sözlerin varken
söyle...
bir tas su içersen ancak gider
diyorsun
şiirine sarıl bari
gör görmediğini anla
anlarsan eğer
sonsuzluğa bırakma bizi
benim halayımda yoksan
gönlümde ne ararsın
hey zalim yar
tanımadığın seni arar
sorar
karanlık gecelere
*sevda yarasına
gönlüm yaralı kaldı*
31/07/ Temmuz 11 Karataş