Sevda Zindanındaki Zindancı Başi

Taptaze hafızamda senin bana bakışların
Yemyeşil gözlerinden sevgi ışıkları yanardı
Gözlerine bakan gözlerimi kamaştıracak kadar.
Senin yüzüne baktığımda mutluluğun
Aynada yansımasını görürdüm sanki
Uzanıp ellerimi tuttuğunda ellerin
Heyecanla sarsılırken bütün bedenin
Sevdamızı perçinlendiğini hissederdi
Benimde ellerini tutan nasırlı ellerim.
Seni kollarımla sarıp öperken dudaklarından
Kaybolurdun sanki kollarımın arasından
Bulutların üzerine çıktığını söylerdin
Sorduğumda tatmış olduğun mutluluktan
Kollarını boynuma dolardın bedenin
Bedenimi kendine bendeniz ederken
Dudaklarını kulaklarıma yapıştırıp
Seni gönül sarayımın zindanına hapsedeceğim
Hep orda kalacaksın ben zindancı başın olacağım
Seni ne yabancı gözler görebilecek
Nede yabancı eller sana dokunacak
Yalnız benim olacak yalnız bende saklı kalacaksın
Hiç kimse bilmeyecek benden başka
Senin bende saklı kaldığını diye fısıldarken
Sesin başka bir âlemden gelir gibiydi sanki
Zaman, zaman derdin ya ben
Periler padişahının kızıyım sen ise bir fani
Söylediğin yalan şimdi gerçek mi yani
Oysa sen periler prensesi gibi değil
Efendisi için ölmeye hazır bir köle gibiydin.
Her söylediğin sözde yemin eder gibiydin
Yanımdan ayrılırken kabir azabı çeker gibiydin
Benden uzak kaldığın her yerde
Cehennem narında yanar gibiydin.
Ey periler prensesi senin sevgi sandığın şey
Aslında bana olan tiryakiliğin alışkanlık yani
Tıpkı sigaraya olan tiryakiliğin gibi
Tıpkı inanmayan inançsızın yaradan
Mevlaya olan tutkusu gibi
Tıpkı benim sana olan tutkunluğum gibi.

06.06.09