Sevdamız Türkü Tadında
acılar ülkesinde
akla kara bulutları dolaşır
ak bulut kara bulut içinde yer alır
umutlar karanlıklara doğar
dağın doruğuna uzanan maviye b/akarken
sıfırı nokta alaca karanlığı k/alır
aydınlığa gömülü mavi bulutlar
içimizdeki umutlar gibi
şehirlerin acılı kalabalığına bakan
heykelin gözleri gökyüzü bakışı
umuda haykırmak
içimde çoğalan acılara gülümsemek
varken
yokluğunda
üzgün adım yüzlere rastlarken
düşünmek istemezdin
bu şehirde acılarını görmek
ki
insan kahroluyordu
düşününce kendimi yabancı görüyorum
her seferinde
hele kaldırınların yalnızlığı yokmu
sahibini bekleyen kediler köpekler
sen ışıklı benliğine kavrull
yüreği pak sevdanın deminde
bazen
tövbeler olası mehtaplarına k/anardım
sen narin öyle pişkin duruşun
gülüşlerin acıya çalarken
özlemini içimde büyüttüm
sarmaşık yolların yokuşu inişine k/alırken
eski günler adına
uzanan umutlu umutsuz günlerin
yağmurlu bir havada rüyasiydı
sanki
gözler yalan söylemezin ardında
yürekli adımlar
sevda defterine kazılanlar
gönül bahçesinde gül kokan
huma kuşu seslenir
yürek soğurdu her seferinde
açıldı kapılar şaha gitme zamanı
gönüller garbe gelsin
gel görsün gözlerini
uyansın gönül sesine
**
kirlenmış ruhların faturası ağır
uyumak
oysa uyumak yoktu
suyun akışına kapılan ruhlar vardı
gölgelerde yürümek varken
umut yokken çaresizlik
sarar benliğini
sevda yağmuru kelamına
yeşeren gül'ün yürek namesi
bilinir mi bilinmez
seher yelleri eserdi
sözün umuda yol k/alırdı
gönül biçare eyler
akan sevda demine
ömürün figan s/öyler
gönül b/ağlarına
23 Ağustos **11*
*celladına aşık olmak varmış....*