Sevdanın Çatısı Anlayana Şahittir

Boya görmez sıva görmez
tamirat görmezseniz eğer...
Nem gelir sel gelir kar gelir yağmur gelir
rutubet gelir...
Dağılmaya başlarsınız...
Ve mazide sayfa sayfa unutulur gidersiniz !..

Ufalanırsınız, parça parça dökülürsünüz.
''Bir zamanlar sur gibi duvardı,
yazık dökülmeye,
elle bile sökülmeye başladı'' ...
Sonra
''ne duvardı ...
çökerken bile kimseye zahmet vermeden,
kimseye zarar vermeden çöktü gitti !'' derler...

Kimi çöksün diye bekler...
Kimi neler gördü bu duvar,
''acı patlıcanı kırağı çalmaz'' diyerek dalgasını geçer.
Kimide elinde her imkan varken,
gel hayrına kurtar şu duvarı deseler
parmağını bile kıpırdatmaz !...

Ekşi suratlı duvarı,
gece-gündüz gıcırdayan kapıyı,
çekmeyen bacayı kim sever, kim ister?
Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık diye boşuna söylememişler.

Cam dediğin kırılır.
Sıva dediğin boya dediğin dökülür...
Bina oturdu derler
duvarlar çatlar
değil zelzele sokaktan kamyon geçse
kolonlar, kirişler patlar.
Tamirat, tadilat, sıva, boya, cila...
Hep huzur içindir.

En yukarıda çatı var !..
Çatı hamal gibi bir şey...
Başını kaldıran onu görür.
Öfkesini bir yerlerden çıkarmak isteyen,
vurun abalıya misali hep ona bakar,
sataşır, laf çarpar, gücü yetmezse dedikodu yapar,
yıpratmaya, eleştirmeye başlar.

Oysa, çatı başka,
bambaşka bir şeydir !..
Doluya, yağmura, rüzgara, kara geçit vermez.
Çatının çektiğini, ne duvar bilir, ne tuğla, ne taş...
Kapı ve pencerelerin duyduğu
ve sarsıldığı dedikodular vız gelir çatıya...
O onların yarım-yamalak bildiğini
açık-seçik bilir, duyar, şahit olur !..

Çatı anlayana bir hamidir.
Korur, gözetir, kimin ne maksatla geldiğini bilir.
Kapıya doğru gelenlerin
ruh hali yüzlerine yansıdığı için
anlar vaziyeti.
Gelenin yürüyüşünden sezer niyetini...
Çatı kalkan gibidir haddizatında...

Duvar göçse tamir edersiniz.
Kapı kırılsa birkaç tahta ile açılır-kapanır hale getirirsiniz.
Cam kırılsa değiştirirsiniz.
Maazallah çatı çöktü mü
altındaki binadan eser kalmaz.
Çöken bir çatının altında kalan yapıdan
bir daha hayır gelmez.

Çünkü taş üstünde, taş kalmaz...
Yeniden toplanıncaya, toparlanıncaya kadar,
bina, bina olmaktan çıkar.

Bir çatı altında olmak,
o çatının altında toplanmak
tarif edilemeyen bir duygudur aslında...

O çatıyı ayakta tutan
bütün unsurların
ona verdiği en büyük güç ve destek sevgidir,
samimiyettir,
onu ayakta tutmaya olan inançtır.

Asırlarca ayakta duran,
temelinden harcına, çatısına kadar
ayakta kalan yapıları hangi sevgi,
hangi samimiyet böylesine birleştirdi,
böylesine birbirine kenetledi ,hiç düşündünüz mü?..

14 Eylül 2012 312 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Öykü tadındaydı..Bu çatı güzel...maviliğin gölgesinde..saygılar bıraktım..

    😙😙😙😙😙