Sevdanın Erkek Çocuklarına
Her sabah alnımı silerken anıları silip süpürüyorum
Aşkın ellerimden kanayarak akıyor
Ve asla aşkla aklımı karıştırmaktan ileri gidemeyeceğini bilmiyorsun
Daha fazlası olamazsın yüreğimde ...
Bazen o kadar çok özledim masalları biriktiriyorum ki
Yüreğimin zindanların da
Anılarım acıyor çırpınırken kızgın hasret saclarında
Kara çaresizlikler yığıyorum hayallerimin dibine
Yoksullukla terbiye ettiğin gönlümün birtanesi
Tek açlığım sensin yarim, yarım kalan yarınım
Akşamı silemezdim bakışlarından belki
Ama akşamın olurdum severdim yine de seni
Kaldırım taşlarında volta atıyor sensizliğimin izleri
Vuruldum yıkıldım avuçlarım nefessiz kaldı
Ellerinden kopup soğuk yıllara dağılan saçlarım da... Öldüğümü zannedip ...
Buruk yırtık bir veda örttüler üzerime ... Konuşamadım ...
Sevdanın erkek çocuklarının seyahat ayakkabıları vardır
Sevdamın erkek çocuğu gözlerimden ayak izlerin geçti tek tek
Senin usülsüz bahanelerin ayakkabı tozların dı ... Halbuki ...
Bahar bizi gördüğünde hayat iç çekerdi ve gözlerim kapalı olsa bile
Bana sarıldığında toz pembe kelebekler alt üst ederdi dünyamı
Sevdamın erkek çocuğu
Sen okumaktan asla vazgeçmeyeceğim aşk hikayemsin
Sen kemanları susturan ve karanfil kokularını uzaklara taşıyan rüzgarımsın
Benim kaderim rüzgara serptiğin sözlerle sana konuşmak tı
Sen benim kum tepelerinin üzerinde yıldızları dans ettiren şarkımdın
Can akacaksa eğer, buluştuğunda aşk ve ayrılık
Akşam güneşinin ışıklarında kuruyan senin izlerin mi olacak
Sanmaki yeni günde yağmur yıkayacak tüm lekelerini
Ayrılıktan bahsediyorsun ama nasıl bir duygu olduğunu bilmeden
Ayrılığın birtanesi olduğumu farketmeden
Sevdanın kız çocuklarının ağlayan ömürsüz ölümleri vardır
Öfkeli zamane aşklarının koynuna düşen biz kız çocukları
Ne kadar kırılgan olduğumuzu unutanların
Gözlerinde uyutulduk unutulduk
29 Aralık 2013