Sevdayla Aşkı Parlatırdı
Kendi ekseninde kırık bir kristaldi aradığı sırrı
Yıldız düşleriyle sarmalardı tüm eski sevinçleri
Işıltılı ocaklarda biçare mazisini sabırla parlatırdı
Boş umutların küresini hep aynı hazla kalaylardı
Terk edilmiş köylerdi uğrağı, ışıkla düşü arşınlardı
Yorulmuş dünlerin kurak nehirlerinde serinlerdi.
Yontusu meçhul şölenlerin tahta kaşıklarını silerdi
Doyumsuz aşların kaplarından buz gibi sular içerdi
Kurumuş ağaçların gölgeliklerinde uzakları düşlerdi
Her gece yıldız aşırırdı göklerden, yalnızlığı severdi
Varsıl döngüler çarşısından hep iç geçirerek geçerdi
Düşlerin yatağında tuzla kalayı tutkuyla seviştirirdi.
Medeniyet artığı şehirlerde yanılgılar sürerdi kaplara
Derin bir düşünüş olurdu yaşamak, tutunurdu acıya
Her gece bir düşün kapısını çalardı, dayanırdı sancıya
Bir mengene sıkardı yüreğini, boğulurdu gözyaşlarına
Terli gönlünde sevdaydı sakladığı, yürürdü hep aşka
Kanamalı usunda bir ömür parlardı, damlardı toprağa.
eşsiz benzetme ve imgelerle dolu,duygusal bir şiir olmuş..tebrik ettim👍👍