Sevdiğime Üzülmüyorum
sevdiğime üzülmüyorum
üzüntüm
sensiz olan
her anımın umut gibi
çarmıha çakılmış olması
geceler de
niyaz
gündüzlere piyaz
görüntü aldatmasın
gülüşlerim de ki
hicaz
sanki gönlüme düşen
onca acı onca sızı
az...
sevdiğime üzülmüyorum
üzüntüm
var olan şeyden
mağdur
olmam
bakarken karşıdan
uzaktan uzaktan
hasretlik dikerken özlemlere
sessizlikte ki feryatlarım bir düzine
deste deste göz yaşlarım da
oluştururlarken sensizlikte
koskocaman
bir
malikane...
sevdiğime üzülmüyorum
üzüntüm
gözlerimin açık gitmesi
kalırlarken yarı
yollarda
sürünmelirinin yok başka
bir izahı
dertme çatma olan
hayaller
de,
tutturmuşum bir sen
bi de
yokluklar vadisin de ki ben
yalana çalım atma olur
mu
ki hiç
bal gibi oluyor işte
ışık sanıp gölgeye uzandıkça...
sevdiğime üzülmüyorum
üzüntüm
geçen zamanın peşinden
koşmak
sıla vuslata kurban olurken
gurbet gurbetliğini
bilemedi
bir
türlü
sevmek sanki iki misli
hissediliyor
duygular
mesafelere yem olurlarken
ben
benlikten
çoktan gitmiş
sormazlar
mı
ki
insana
sen nerelerdesin
sen sanma
ki
kaybolmak
marifetin en üst zirvesi...
(Berlin,04.08.2016)