Sevdim

Notaları dökülürken şarkının enstrümana

İlhamlara boyanırdı melodik yüzümüz

Ellerinin illegal gözlerinin ille de kal

Duruşunu sevdim


Sokaklarda karanlığının yağmuru yağdıkça

Üstüm başım sen olurken iliklerime kadar

Bugüne anlam yarına boylam

Suallerini sevdim


Biat etmek geceleri sesinin duvağına

Bilsen ki fulardı üzengime geçirdim

Nefsime insan ismime nisyan

Deyişlerini sevdim


Notaları bitlendi zamanın hicrana kabil

Revire döndü ritimleri tüm şarkının

Hoşça kalırsan hoşça hatırla

Hoşçularla sevdim


Asırlık sevdaya mahkûm olan saçlarınla

Yüreğinin enkazında teğet geçerken

Dudaklarında biat müebbetlere inat

Prangaları Sevdim


Küttedek gecelerin pansuman saatlerinde

Dipdiri bir sükûnet hasrete vururken

Sancıya düş acıya gülüş

Tesellileri sevdim


İplik geçmeyen aralıklarında uçsuz kucaksız

Al günlerin dikenli telleriyle uğraşırken akrep

Adına gülüm adıma ölüm

Hatıralarını sevdim


Son duraklarda değerlerini yargılamasına misil

İsyankârken kaderine gitgellerle yelkovan

Zamana hasım devrana mülazım

Süreçleri sevdim


Estetiklere nazire kemanını parçalarken tarih

Penguen adımlarla ömürlerin saçaklarında

Olana mazi kalana gazi

Fermanları sevdim


Ayak taktığımız kaldırımlara döşek düşlerken

Binlerce kuru sıktık bebeklerine gözlerimizin

Ateşte donarken buzda yanarken

Küreselleri sevdim


Hitlerin fırınlarını andıran yokluğuyla

Kanadı onarılmış kuş gülümseyişinin

Çiçeğin suya böceğin yuvaya

İstiğfarını sevdim


Yosun tutmaz miski amber kokular barındıran

Muhabbet tutuşlarının göğe ilişen mabedinde

Yusuf’un Züleyha’ya mecnunun Leyla’ya

Sevdalarını sevdim


Teçhizatlı zırh gibi giyinmişim seni varlığıma

Çınlarken uğultuyla mitolojik destanları

Onlara cüzi sana külli

Hesapları sevdim


Muteberdir hayallerim tutum paçasından güzelliğinin

Bırakmasana çehrene benzerim en çok gülüşüne

Anlında adım adımda adın

Lügatleri sevdim


Arı damlasa dilimizden iğneler kırılır idrakin

Başkaldıran pigmelere dönüşür hazan

Yoksul haziran yolsuz nisan

Mevsimlerini sevdim


Edebi kabukların uğultuları ötelenmişken

Yığınla anlaşılmayan dilin imla kılavuzuyduk

Virgüle nokta bürgüne nükte

İşaretleri sevdim


Trenlerin kalkışana dek avucumuzdayken dünya

Yığılmış boşlukların ilaç saatlerinde

Tabibe derman kâtibe ferman

Buyrukları sevdim


Eylemsiz duruşunda palazlanan boykotlarda

Bakış stratejisi derdim düşerken zembile

Gülerken özgür ağlarken hüngür

Sloganlarını sevdim


Matematiğin problem yumağı gibiyken formülün

Marjinal hesaplarla çözemedim kareköklerini

Bakışlarınla çarpma gülüşlerinle çıkarma

İşlemlerini sevdim


Direncin güç kaynağıyla açığa çıkan ısıyla

Mıknatısın eş kutuplarının frankasları basınçlarken

Güzelliğin sistemde özelliğin dengede

Kavramları sevdim


Gözlerindeki çığlık cinayet zanlısı gibi

Esmer tenli gülüşlerin ruhunda öperken

Sevdama hâkim idama manim

Savunmanı sevdim


Kâinat acı çekerken bedhah yokluğundan

Karlar yanıp ateş çiselerken suspus

Tövbekâr vicdan günahkâr hüsran

Ukdeleri sevdim


Bir tohum sevda çekirdeği gözbebeğinde filizlenip

Ağacın ruhunda şifreler kırıp gönlümde diriltirken

Tan ağarırken güneşe gülerken

Doğalığını sevdim


Atom parçasının müsebbibi molekül gibi

Çözeltilere özlem içimdeki sen değerli elementken

Homojen karışımın buhurlaşma oluşumun

İnfilakını sevdim


Güneş döküyordu mürekkebini ömrümüze

Yağan her yağmur gözlerinde damlarken

Toprağımda kök ıslağında gül

Umutlarını sevdim


Bekleyişlerim ihanetli neşter vururken hayalin

Zehir zemberek isyanlarda mahkûm olurken

Sevmeye cesaret ruhunda esaret

Çanlarını sevdim


Sevinçlerim süslenip gülücükler kuşandım

Usumun gergefinde tenini giyerken

Sende ben bende sen

Değişimleri sevdim


Yangınlı pistlerinde kurşunlar topladım

Çocuksu bedende kandamlanmış gülerde

Yapraklar ağlarken yürekler dağlarken

Gülümsemelerini sevdim


Dağlanmış mührünle damgalanan yüreğimin adresi

Zihnime kezzap dökülmüşçesine titrerken yüreğim

Yüreğime kazılan dudağıma yazılan

Şiirlerinin sevdim


Kınında çıkarıp çektiğin kamanı salarken

Anlıma çapraz çizdiğin alın yazımı

Yaramın tedavisi suskunum çaresi

Feryadını sevdim


Pusulasız saklambaç oynayan umutlarım

İp atlayan intizarıma kafa tutarken

Dargın masalar kırgın romanlar

Nüshalarını sevdim


Yaşantımın ıssız kuytuları ağırlığını verince

Boşluklara baş aşağı düşer kurduğum düşlerim

Kader tahterevalli keder yalelli

Yükseltilerini sevdim


Yaşlarımla gözümün terazisi bozuldu gittiğinde

Filmin duygusal perdesiyle hayatım kararırken

Güleni rol ağlayanı bol

Sahnelerini sevdim


Yüreğimi bağlayan zincirle semada salıncak kurdum

Sevdamın hararetinde ruhunda kalbim sıkışırken

Memo Zine Ferhat şirine

Efsanelerini sevdim


Sevdamın renkli desenlerini gönlüne örerken

Kördüğüm oldu duygular yamalarını dikerken

Yüreğimde iplik gönlünde iğne

İliklerini sevdim


Bakışlarda mahşer kıvrımında mavzer arzularım

Kutsî sularını emer çorak duygularım

Kıblegahta ibadet bağrında letafet

Yönlerini sevdim


Sicili bozuk umularımın pusuya yatar

Bir damla deryada boğulur saadettim

Ahire gömdüm zahire ömrüm

Ferdasını sevdim


Çekişlerini toplayıp rengârenk tuale çaldım

Karalara bulandı gökkuşağı sandığımız kalp

Gözlerinde yuva yüreğinde kova

Dolmalarını sevdim


Etekleri tutuşmuş korkularımızla yüzleşirken

Ayinlerin kadranında şakağına vurduk devranın

Bugüne rüya yarına hülya

Devrelerini sevdim


Güneşin sırt çevirdiği zamana yaslanırken

Sağır bir uğultuyla yıkadım tüm saatleri

Saniyeler susup duvarlar konuşturup

Tesellilerini sevdim


İçimde seni giydirmekten çoğalan mutluluk

Aynada Ölü taklidi yaparken şarlatan nefsim

Bir ileri iki geri

Taklitlerini sevdim


İklimlerden örgü taşırken gecelerime zebaniler

Öyküme özgürlük hayallerini gömüyordum

Kubbede yıldızlar heybede uçurtmalar

Seraplarını sevdim


Cehennem giydirirdin çocukluğuma cennetine koşardın

Omzuma dağ yükleyip eşkıya dolaşırdın bulutlarda

Saklanıp kaybolur mezar olur

Dualarını sevdim


Gazellerimin çığlığı yankılanır gözyaşlarımın

Cümlelere yüklenirken kalemim kırılır

İdama sehpa düşüme sopa

Yargılarını sevdim


Celbe saçağında devşirirdik içimizde imgeler

Çelik çomak oynamış tıfıl edasıyla ebelenirdik

Kükürt tadı kıkırtı damağında

Büyüterek sevdim


Kayışı kesmiş hafiye misali sürtünürken sancın

Objektifini yitirmiş flaşsız çekimler monteleşmiş ağı

Sandığım ilimler Sardığım filimler

Afişlerini sevdim


Şipşak fragmanları hafızama özenerek mimlerken

Ayarını yapar zumlardım seni gözbebeklerimde

Yakın çekim ırak ötekim

Ücraları sevdim


Helezonî dalgalarla keyifle içime çektim seni

Sigaramın dumanıyla filizlendin umut biterken

Sigaramın ucu sevdamın suçu

Tiryakini sevdim


Uçuşan nesnelerin ardından bakarken sana

Kalbim titreşim moduna girerdi sevdanla

Çırpınan güneş bakışlarına eş

Endamını sevdim


Kıtlama şeker tadında ince bardak endamıyla

Tiryakisi olduğum demli çayımdın

İçimi ısıtan tavşan kan

Rengini sevdim


Doğan sevinçleri korumaya çalışan huzur

İnci tanesi özgürlüğü mülemma yansıtırken

Lodos çarpmış rengi sararmış

Hıçkırıkları sevdim


Üveyliklere mahcup dokunduğum kelimeler

Cebi yırtılmış zerrelere jestlerle fısıldarken

Hurda sözlerin dökük gözlerin

Bakışını sevdim


Balatası yanık yanardağ lavı ateşin üzerimde

Amarsonu patlamış tusunami fren tutmazken

Bir ileri bin geri

Viteslerini sevdim


Gizli çürüyen simaya sırdaş zayi hatırlatır

Yas çadırlarında kahrına inzivaya çekilirken

Birdi tavafım ikiydi sahafım

Yükünü sevdim


Avuçta sıkıştırılmış taş gibi katlandım

Ağdım boşluğa üşüş sağanağı dindirdim

Kıvranan ömrün sıyrılan gönlün

Sıvışmaları sevdim


Çoban ateşiyle yükselen ağıttı vaatler

Ay ışığında yürüyen asi hikâyeyken

Ümmi rivayet umumî hitabet

Aforizmalarını sevdim


Panayırlarında esen telâş notasız hıçkırıklarınla

Mağmumu karşılayan aldanış burguma çökerken

Tefekkürde müsvedde tahayyülde vecde

İmgelerini sevdim


Ellerimize can suyu damıtılmasıydı hayat

Her anımız ömrümüzden sayılırken

Duaya döngü uhdemizde söngü

Vakitlerini sevdim


Düşlerimize mavi bir gerdan olur

Sesimizin haykırdığı her sükut

Katreden bir yol ilhamdan sol

Diriyetleri sevdim


Salisenin her ritmiyle kalp atışımdın

Yaşam ahengimin düş tarlalarında

Düşsel rüzgâr unutulmuş günahkâr

İlhaklarını sevdim


Yokluğunun üşümüşlüğüydü kan revan ruhum

Dağ başında kar beyaz nefeslerim

Hazanım duman ayazım yaman

Dokunuşları sevdim


Nerenden tutunsam çiçeklerin bahar olur

Kelebekler bulaşır dilimdeki ağıtlara

Aksanım ağır sinem sağır

Bilinmezleri sevdim


Yüzüm yüzüne dikildi vebal karamsarlığında

Bulatlar yağdırır tutuklu ömrüze yağmurları

Yüreğinde feryat gönlünde hayat

Varolmalarını sevdim


Ömür simsarının kan pıhtısını soğutur

İçimi söken efsunlu cinnetin katili

Kerahat vakti kan şerbeti

Dökmelerini sevdim


Saçlarından asılırdım kızıl hayatın uçurumda

Törpülerim dev aynalarda intikam anıydı

Karanlık kelamlar kazdığım duvarlar

Yazgılarını sevdim


Yasak sloganlar depreşir dudağımın kıyısında

Fırtına ah çeker lehçemin yorgunluğunda

Kahır celbim sabır kalbim

Soluklarını sevdim


Sancılar yenilenirken dermanlı uğraşlarıma

Gençlik uykusu kuyulanır yüzümün kıyısında

Çenesi bayat suyu kabahat

Yolculukları sevdim


Varla yok arası harman yüzüm

Vuruldu haykışla yüzündeki gülümsemeye

Umarsız düşüş hummalı üşüş

Ölçüsüzleri sevdim


Zaman erir anlımın orta çizgilerinde

Acıtır avuntularımı kirpiğimin ucundaki bulut

Irmağımda can bağrımda kan

Ömürlerini sevdim


Düsturdaki söylemlerimi asıverdim dudak kenarıma

Dilimin darağacına sardım anıların gaybını

Sevileri üşük ihtimali düşük

Endişelerini sevdim


Usumun firarında poyrazlar sürüklenir

Geceye emanet giyinmeye dönerken ruhum

Kibirden suret şakakta rulet

Denemelerini sevdim


Dilide diş ağısı

boşaltırken karanlıklar

Nefesimde düşüverir korku üflemelerim

Ağaran gece ağrıyan hece

Sancılarını sevdim


Gönlümün mukaddes kuytusuna direniş serptim

Girdabın derinlerinde bıçak sırtı ruh uçarken

Kader naçar keder kaçar

Ukdelerini sevdim


Yarasanın kanadına astım hayat tılsımını

Zeytin çekirdeğinde insaf aynalara sürerken yüzünü

Toprakta bağ yürekte dağ

Çapalarını sevdim


Bezeliydi kuşların tünediği salkımlı çiçekler

Çelik çomak tutarken sürmeli düşler

Hazan vurma ayaz olma

Çocukluklarını sevdim


Mavi gökyüzünün girdabını yüreğe sararke

Kor ateşli zemheride sevdalara yürüdüm

Dalda boylandın halda huylanan

Bakışlarını sevdim


Gül yaprakları kokarken gül tenin

Yüreğin barış ezgilerini müjdeler

Kirletilmiş temel serpitilmiş emel

Esaslarını sevdim


Haram lokmalar yedirmeye

çalışırlarken kar diye

Gönlüme sakladım seni helal yar diye

Aklımda gözün gönlümde özün

Hayallerini sevdim


Sımsıcak bakışlarını örtüm yüreğime

Buğulu gözlerine kader tortusunda yazılıyorum

Hücremde dokun nefesimde kokun

Alışımlarını sevdim


Dilek tutarken silik alın yazımdan

Yaşadığım yitik kentin kumunu serdim gözlerime

Bağrımda sızım gönlümde hırsızım

Yazgılarını sevdim


Nefes kenarında kıştan kalan buğuyum

Atarında boşalan kelamlar düğümlenirken boğaza

Rotada bezgin notada ezgin

Yankılarını sevdim


Silkelenirim ahraz sevdanın kırıntısından

Firari çöküntülerime ney ilhamı dolarken

Umularda yavaş umutlarda telaş

İzahlarını sevdim


Hacetler tutarken hercai sevdamın düğümünden

Yanar gönlüm dizelerin geçtiği şiirlerimden

İlhamıma derman idamıma ferman

Notları sevdim


Korkak kavgaların yumrukları düşenirken üzerime

Kırılgan kaçışlar doldu çileli mevsimlerime

Kemiren veda deviren seda

Yolculuklarını sevdim


En güzel ağlamanı asarken gözlerime

Besmeleler ağır durdu inzivamın mabedinde

İkidili eş ikindili güneş

Sağılmalarını sevdim


Dilimdeki cehennem farzla kazılırken

Alnımın mıhına faveran kader çökülür

Tortusuz kaza susuz yaza

Rastlantılarını sevdim


Dilimde yasak yeminlerin

iz düşümü

Umarsız ağıtlarıma egostik şerh düşerken

Katlime örgün kokuna sürgün

Mutlaklarını sevdim


Mülteci meltemlerin yelesida dağılırken yüreğim

Çözülmez iklimlerin damar akımında sustum

Yol bakışlım sahne alkışlım

Yorgunluğunu sevdim


Yıllanmış sukutlarıma dilsiz mısralar ulanırken

Ruhumdaki sicime yüzümün asıklığı kesilir

Dudağımda acı bucağımda sancı

Gülümsemelerini sevdim


Güneşin yorgunluğu konaklarken meczup söylemde

Güvercin kanadından

ömrüme hazanlar serpilir

Tuzlarda sel buzlarda yel

Dağlarını sevdim


Ayazları yüzüme serperek meneviş kokarken ellerin

Sevdamın saltanatında şairliğim yıkılır dilinde

Mabedim gece düşüm hece

Aydınlatmanı sevdim


Kirpiğinin uzağında kasavetli hüzün ağlarken

Çalar denli gönlümün intihar güncesi

Zanda öksüz sanda önsüz

Çığlıklarını sevdim


Düş aynalarıma suretim kazılırken

Teninden toprak örter bakışlarını yüreğime

Rıhtımda can pıhtıda kan

Damlalarını sevdim


Yıkanmamış yüzümdeki utangaç bakışını hayallarken

Ateşlerim sensizliğimde titrer alazsız

Külde mazgal gönülde mangal

Sensizliklerini sevdim


Yürekten öldüren kayıp imge gidimlerken

Muayyer hicran kasveti çizer dünden kalanları

Yaşımda suç ırmağımda uç

Bırakıntılarını sevdim


Ellerimi kavurturken teninin sıcaklık çığlıkları

Avutularımın kuytularında şiirsel sevdalar peydahlarım

Nihayetsiz acı kifayetsiz sancı

Mısralarını sevdim


Beynimin labirentlerinden geçerken hazan konçertosu

Ziyan olur içimde ki beceriksiz şairliğim

Vuslatın yamacında pusulanın amacında

Ahrazlarını sevdim


Yitip giden yıllarım sarkarken gençliğime

Dudaklarımın kıyısında sabrın sırıtmaları soldu

İliklerde yorgunluk siliklerde olgunluk

Düşüşlerini sevdim


Bir düş sultasına gizlerken hüzünlüklerimi

Hasretin karanlıklarında ellerin hoyratlığına alıştırdım

Kayıplara bulanmış ayıplara ulanmış

Gülümsemelerini sevdim


Gözlerim düşürülürken yılan deliğine

Göçebe avcular vurdular gençliğimi

Sağır yıllar ağır asırlar

Zamanlarını sevdim


Yüreği katı yar yoldaşım olurken

Kan değerdi ellerime

yunardım

Kan pıhtım can rıhtım

arınamalarını sevdim


Gündüzleri sağarken güneşin şavkından

Uçları yırtık yıldızlar düştü

geceme

Örgün dünya sürgün rüya

Görünümlerine sevdim


Bulutlar aç kalırken

yağmaklarına

Vandalar kıvrılırdı saatlerin

heybesinden

Kente talan köyde heyelan

Affetlerini sevdim


Kemik kemirirdi kuşlar

Aslanın yelesinde

Heybet saklı değildi ruhun ganimetine

Dağda vahşi bağda daişi

Çetelerini sevdim


Yanık bir orman türküsüyken ruhum

Karanlık bir silüete yapışır gövdem

Sevimi solgun evimi dolgun

Asmalarını sevdim


Yaprakların

gölgesine asarken uyanan nefesimi

Yara bırakılan gözlerim barikatlara sığındı

Düşlerin parameti üşümelerin nöbeti

Devriklerini sevdim


İspinoz gagasında

çiçeğin ölüşünü gözlerken

Hayatın son durağında yolculuklara yük

oluyorum

Elimdeki anlamsız dilimde manasız

Yitirmelerini sevdim


Sazımdan Asi Türküler çapraz ateşe

tutulur

İhtilâle düşer duygularım tetikler ruhumu

Alışık olmadığım karışık bulmadığım

Rüyaların sevdim


Kasılır dudaklarım derin üflemelerde

Deniz yürekli senler çırpınırken

tenimde

Dağlarımda siren bağlarımda diren

Seslerini sevdim


Dökülür lodosa bülbülün yaslı suskusu

Başkaldırılarım vurulur meçhul bir kurşunda

Ekilen çim çekilen pim

İnfilakını sevdim


Melal yakaların kıyısında cansız düşerken yürek

Savrulur düşlerim bir dirgen saplantısında

Ağlak düş dudak rüküş

Somurtmalarını sevdim


Bir manganın dar ağacında telaşlanırken gece

Rutubetli mektuplara düşer mısralar

Şair vurgun şiir suskun

Satırlarını sevdim


Gözlerim şiir toplarken

ağlaklarıma

Yüreğimin tozlu

raflarından inerdi sadakatin

Sevin örperir evin kemirir

Yokluklarını sevdim


Şairim dilim öksüz kalırken

şiirlere

Mahcup cümlelerin sancıları çöker iç yerime

Gecenin eteği hecenin direği

Karanlıklarını sevdim


Dişlerinden paralanan

düşlerim yaralıken

Bir bıçağın sırtına vurulur

umutlarım

Bakışlardan mabet akışlarda müebet

Uhdesini sevdim


Hatıralarıma tünerken yusuf’a dair derin kuyular

Ahval sormadan züleyha

çalar yıldızlarımı

Yansam alaz kansam yalaz

Ağlamalarını sevdim


Dilime inat mısralarıma

gevşek ilhamlar sürerken

Korkaklığıma gizlenir

Siluetimden çalınmış

gölgeler

Alınmış üşüş çalınmış düş

Boğulmalarını sevdim


Bir ahraz cümle kurmalıyım gamzelerine

avuç sıcaklığında haps

oluverdim çizgilerinde

Simasında hal himasında lal

Ahengini sevdim


Seni karanlık suların en dip

yerinde ararken

İntihar sancılarında kutsal söylemler türerdi

Ummusuz kavga umarsız dalga

Hallerini sevdim


Saksılardan mor menekşeler

koklarken

Batık ormanlardan böcekler kalkardı

Hüzünlü dize özürlü yüze

Üşümelerini sevdim


Ellerime börtü böcekler konarken

İçimdeki yetimliğinden düşerdi ayın gözleri

Gönlümün çeperi ölümün çemberi

Vurgunluklarını sevdim


Hüznün sarmaşığında hazan dolanırken

Bakışım gül suyundan

damıtılır kumpaslara

Dertten ırak kederden uzak

Yaşamlarını sevdim


Kar çiçeğini bahardan çalarken

Karanlık her geceyi bastım

içime

Çiçeğin yaprağı böceğin ayağı

Sığınmalarını sevdim


Düzeni kırılırken vuslatına hüzünlü bulutların

Gözlere lekesini bırakır gün batımı

Mahur beste mağmur deste

Köpüklerini sevdim


Gece karanlığından şahlanıp yutulurken çığlık

Siner ızdırabım kadersizlik eylemlerine

Bazda farkı sazda şarkı

Yakınmalarını sevdim


Vuslat vakti hançer yararken

parmaklarımı

Dilimin inzivasında kamaşır

duygu yüküm

Adım sarılır sanım ıslanır

Nemlerini sevdim


Tenimin kimyasında senli

alaz alevlenirken

Aynalara yorgun yüzümün aksi düşer

İzinde ara dizimde yara

Kasavetlerini sevdim


Sancılı gök yarılırken orta yerinden

Ardında kakmalı saatleri astında gittin

Zam köreklenir gam çöreklenir

Sıcaklıklarını sevdim


Yeksan duygularından

ötelenirken benliğimin ihtimali

Göz yaşlarım medillerin

çürümüşlüğüne emanet olur

Dipsiz intihar ipsiz bahar

Revalarını sevdim


Şiirlerim ömrümün

tozuna bulanırken

Poyrazın efkarında

soyunur dilime inen

imbat

Kendimi avuttuğum kendimi unuttuğum

Sunaklarını sevdim


Kırık sazıma mısralarım yara basarken

Sol köşemde serseriliğim arınır kirimden

Dudakda ağlamış budakda ıslanmış

Ötelerini sevdim


kangrenli bir yürekte tül giydirirken geceye

Eskimiş baharları

kovalarım iklimsiz mevsimlere

Yaprakta yılan sokakta yalan

Eskimelerini sevdim


Çileli sokaklar kibir kokarken

Hangi dosta el uzatsam kasılır

Kömürün alyansı cürmün aynası

Sırlarını sevdim


Yılların zılgıtı gönlüme ahı düşerken

Tırmalar beynimi geçmiş yılların izi

Arıma toplu damarıma soplu

Çöküntülerini sevdim


Düşün eski fotograf

makinasi gibiyken

Güzeliğinin karalerden mazbut yanlarını

çektim

Sözlerinin karesi gözlerinin haresi

Negatifini sevdim


Hayallinin heykeltıraş maharetiyle işlerken kendime

Deklanşörü olmayan varlığın rengiyle bezendin

Dizilen cinsinden ezilen insinden

Hatıralarını sevdim


Gönlümün pozitifinden gözlerim seni çekerken

Renklenirsin bende düşün ebedileşirken

Halimizin pozu ahvalimizin tozu

Fonlarını sevdim


Gözlerin menzili geçerken yanıtbaşımdan

Yokluğunun retinasında ağlamaların ortasındayım

İlahi ecrin ilaki fecrin

Senlerini sevdim


Zamanı öldüren

saatlerin kendimle savaşıyken

Kurak telaşlarımın vuslatı yeniden yeşermesiydin

Sesimde aksi esimde taksi

Çarpıntılarını sevdim


Kuytulara gizlendiğim

her göçümün ardına

Radyoda yolculuklarıma mor

şarkılar söylenir

Ufkumda cet ruhumda ebcet

Hesaplamalarını sevdim


İsli bir güneşin

alnındayken yüreğim

Zehir bir dumana gergef çekerim

Açından kasılan saçından asılan

Sarmalamaları sevdim


Yol durağında bekleyen yolcu gibiyken

Tekerler arasında

yüreğim sıkışır yalnızlığımla

Hayalin vurur meyalin savurur

İşgalerini sevdim


Koltuk altıma yüreğimin gölgesini almışken

Yürürüm kendi

süliyetimin

söylemlerinde

Kar ısırığı far sırığı

Hislerini sevdim


Çelik çomak tutarken

doğu iklimine hasret

Çember devrilir üzerine asi gençliğimin

Çatlak el patlak yel

Çocukluğunu sevdim


Ayçiçeği damarlarından damıtılırken gözlerin

Öteberimi toparlayıp ilhâk olumluğumdur sevi

Sana aşık bana yapışık

Halerini sevdim


Gece karası kirpiklerine tünerken gözyaşların

Her şarkının notasına adını adadım

Harına binen baharına inen

Yağmurlarını sevdim


İman tahtama yakın bir yerdeyken varlığın

Sol köşemde bağdaşını kurdum hayallinin

Pazarlık yanını azarlık anını

Tezgahlarını sevdim


Mahmurluğundan güneş solarken utancından

Kehribar saçlarının harfinden fal tutum

Azara okunması kazara dokunması

Gülüşlerini sevdim


Herkesin gülü solarken

susuzluktan

Bizim ellerimiz solardı ayrı

kaldığımızda

Göl ulanır gül sulanır

Terlemelerini sevdim


Kader çizgim yitirirken tuzak cümlelerine

Düşünmek lazım çamur atılırken şiire

Sırlar berinde mısralar ezberinde

Yüreklerini sevdim


Dağılma noktasındayken virgüle kısılan ruhum

Lahzamı bestesinden ezberim tükenir kibirinden

Işık yanık şık tanık

Çerçevelerini sevdim


Mürekkebler kururken

renk cümbüşünde

Silinik seccadeler tersine

iner kıbleme

Sakalı uzar çakalı bozar

Tavaflarını sevdim


Göğsümün kırık mermeri dergahımda yangın yeriyken

Alemim iki celsede arınır

mahpusluktan

Programlı şükür prangalı tefekkür

Keşiflerini sevdim


Çileli geceye sus payına icazet alınırken

Alazdan bir spatula

kazır tüm geçmişimi

Zehirler kaşır nehirler taşır

Derinliklerini sevdim


Çalılara takılıp etlerini

kanatanlar

Şan şöhret peşinde koşarken

Seçmişini tutma geçmişini unutma

Gölgesini sevdim


Rotası belli olmayan teknelerle

Dünya turuna çıkarken ehliyetsiz gönlüm

Sırtına nota fırtına rota

Yakalanmalarını sevdim


Gözlerinin dalgalarında kaybolurken ürkek kalbim

Hıçkırıklarımı damarlarımın kuytularına gömdüm

Aç ağır kaç sağır

Berduşluğunu sevdim


Günlünün batımında ağarırken nefesim

Domdom kurşununa dizdim senli anıları

Yol anımda sol yanımda

Türemelerini sevdim


Çise saçların gözlerimde

perde niyetine dağılırken

Avuçlarımda göçmen kuşlarının yasıyla ötelendim

Baharın töresi karların yöresi

Hayallerini sevdim


Kül rengine çalar hüzünlü saçların

Asılırım halkasına

sana dair her teline

Fona veren sona eren

Işıklarını sevdim


Bilinmez bir

seansken anonim filimin fragmanında

Yürürüm gecenin

yalnızlığına günah

yıkılır ağrılarıma

Sitem keser meltem eser

Dağlarını sevdim


Yutuyorken gölgesini

hüzün kasırgası

yakamoz Med-cezirlenir susak teninde

Yelerde feryat ellerde hoyrat

İzlerini sevdim


Sabahları taze

simidin buğusuna

sinerken

Pay edilir açlığa nefesin teni

Çifte ulaşmış zifte bulaşmış

Katranını sevdim


Geceye karışan dağınık

saçlarına yıldız

konarken

Buz gibi ruhuna kasırga

doldurulur

Zulüme merdan ölüme gerdan

Kırarcasını sevdim


Uzanırken sessiz bir sokağın gölgesine

İntiharın can siperine

çekilir yıldızlar

Hürmet tökezler töhmet yükler

Susmalarını sevdim


Sana dökülecek mısralar hakkı için

Ezberinden uzak

bakışların yüreğime sunar

Sicilimdeki kele içimdeki zerzele

Teğetlerini sevdim


İçimdeki depremi sana koşuşturuyorum işte

Tükenen günler adına kalmadı pişmanlık

Şair bucağı şiir ocağı

Sunaklarını sevdim


Zamanın ölümlü saltanatı acımasız sayfalarındayken

Kara bir leke dolaşır mazimde

Kapak arifesi yaprak tarifesi

Hatıralarını sevdim


Narin yüreğimi rölyef kazınımına sunarken

Sevda ağacında aşk defterini yazımlara bırakıyorum

Yolsuz ulus sonsuz us

Kabiliyetini sevdim


Heyula bir bakışın nazlıca

endamında

Bir şarkı dinlerim köz bağlar içimi

Hasret asar kasavet kasar

Kavuşmalarını sevdim


Adı bende saklıyken duygu

yokluğumda

Geç kalınmış şarkılar çalardı transistörlü radyolarımda

Deniz çalıyor semiz kalıyor

Deyişlerini sevdim


Melankolik yalnızlığıma hayaller çökerken

İhanet artıkları bozulur dilimde

Yamalı kitap hamalı hitap

Sözcüklerini sevdim


Kibir asılırken içimdeki kire

Rüzgarlı vadiye

sarpalanır her anım

Soluklarım düşe oluklarım köşe

olmalarını sevdim


Şarapnel parçasının sin

yerime değerken

Yara alırım yar bilinmezliğinde

Ayrımı yol sıyrımı bol

Şeritlerini sevdim


Yanlış bir adrese düşer

kimliğim

Yüzüm deltasında uyur sessiz çığlıklarım

Dağlarımda şen bağlarımda neşen

Uçurumlarını sevdim


Suskularımın düştüğü yerde ağlarken sessiz bekleyişlerim

Umursamadan omuz

silkmelerinde ağlarım

Gözümde damla sözümde imla

Kuralarını sevdim


Sahipsiz bir gülüş asılırken

dudak kenarıma

Boğazıma düzülür kuru barut kokusu

Ferimdeki sitemin siperimdeki istemin

Tercümanını sevdim


Eylül kokuyorken her baharım

Ayaza el pençe bağlar beklentilerim

Katlanmış kulvar çatlamış duvar

Hatıralarını sevdim


Yüreğimin çeperini yakarken gözyaşlarım,

Her ağlamam yangınları tüketir ruhumu

Fesim yosunlu nefesim efsunlu

İlhaklarını sevdim


Rüzgârın eteklerinde

sallanırken bir vakit

Her saatin tıkırtısında

uyandım geceleri

Karanlık düş kabarık gülüş

Tonlarını sevdim


Çiçeklerin kokusuydu

arıların tek şarkısı

Kıvrılıp kainatın kutsi

gül yaprağına konarken

Jilet kesiği ilet esiği

Yaralarını sevdim


Gamzelerine armağan

bırakırken gülüşlerimi

Mısra mısra sana

şiirleniyorum siyah dudaklarımda

İzahatsız sustalı hatsız ustalı

Yakınmalarını sevdim


Kalın bir kendirden sicim olmuşken akarlarım

İmge imge kemiriyor ihtilal

beynimi

Benli tortun senli kurşun

Barutlarını sevdim


İhtimal sorgularda

yalan makinalarına b/

ağlanırken

İnzivamın kürre sadıklıklar sanadır sevdalığım

Enindeki oku tenindeki koku

Boylamlarını sevdim


Erte yıldızlar saklarken gecelerimde

Yeşil muştu ekliyorum gözlerin niyetine

Çorak iklim orak kilim

Biçilmelerini sevdim


Saklamak isterken

alınan nefeslerini

Gözlerin derin bir girdap uçurumlarımda

Oluk diyetine yolluk niyetine

İntiharlarını sevdim


Işık acıkmışlıklarımı

alırken karanlık gecelerinden

Tükenir sözlerime

ilhamın

söylencelerimden

Kire bulanık fire karanlık

Alemlerini sevdim


Acın sineme zimmetli Gün gibi aşikarken

Hakirce vurur

Buruk gülümsemelerin yüzüme

Yaz yarım ayaz arım

Üşümelerini sevdim


Memlekete avucunu daldırırken yakamoz

Düşer karanlığına acımasız yalnızlığın

Yüreğim saçlarında direğim açılarında

Takılmalarını sevdim


Kehribara inat saçlarını

okşarken yalanla

Talan edilmiş hayatına küsmeler karışır

Hoplar özlerin toplar gözlerin

Ağlaklarını sevdim


Umutsuz sazdan ağır musiki inlerken

Geçen ömürde gazel ritimi dürter

Um şıklığı mum ışığı

Fitilerini sevdim


Romantik vakitler ererken gecelere

Raks eder karanlığın ağır şallı

Raksın kederi aksin hederi

Bedenlerini sevdim


Endülüs yadının kutsalından yudumlarken

İmgesi yeşerir döngüsünde yıldızların avuçları

Yası yavrulur ayası kavrulur

Memleketlerini sevdim


Çökerken ağrımıza en derin yalnızlık

Geçen gençliğimize düşen akları durduramadık

Huya daldırır suya aldırır

İnletilerini sevdim


Notaya çekerken soyutlandığın her yerden

Döküntüden vurgun şarkı yeridir tek illetin

Teninde kör eninde ör

Yumaklarını sevdim


Yıldızların gölgesinde gece akarken

İlet gibi çöker içime yalnızlığım

Uzak icmal tuzak ihtimal

Sunaklarını sevdim


Kopuk mısralarımdan köprü asarken

Hırpani ellerime düşerdi sıcaklığın

Ayaza kesir yaza esir

Mahpusluğu sevdim


Hoyrat gülerken sabahımın bakışında

Susar güneş

azrail yutağında

Başım kesik aşım eksik

Fermanlarını sevdim


Vuslat kırıntıların kayıpları bulanırken ezgilerime

Sökülür yürek telim keldani inadıyla

Sıralı manşet afişli dehşet

Haberlerini sevdim


Yılmaz diretilerimden akan ağlak hallerim

Hayal ötesi düşlerimden

fısıldarken

Münah taşkınlıklarım günah alışkanlıklarım

Takvalarını sevdim


Kavuşma hevesinin damgası vurulurken ölümlülüğün

Kibrit alevinde yandıklarım fetrete çekilir

Acıya yanarken sancıya banarken

Özlemlerini sevdim


Zamanın bereketi sunulurken çorak gözlerime

Gün battımında hasret kargaşası yaşarım

Varken hayat yokken bayat

Anlamlarını sevdim


Viranşehrin gözlerinde seyrederken hicranı

Bedevi sürgünlerde çöller solurdu ellerimde

Aramın telinden cigerxwin şiirlerinden

Büyümelerini sevdim


Yığınla derde bulandım keder kavrulurken sinemde

Barutan ölümlerim vardı baktığım aynalardan

Cellat kibrim adım yeminim

Niyetlerini sevdim


Sözlerin kibirli bir cebberut nemrutken

Sol yanımdaki İbrahim yak diliyorsan

Sabrım yunak kahrım yumak

Saymalarını sevdim


Tabutlara hatıra bırakırken musaladaki gülüşüm

Hüsran tüter vuslatlarım yalan ömürde

Gözümde cesaret yüzümde esaret

Sonlarını sevdim


Mavi meleklerin kanadında solarken nefesimi

Kibirden uzak bayırlara konaklarım düşlerimi

Açılan fikrim tutuşan zikrim

İnzavalarını sevdim


Çöl ikliminde bedevi bir sürgünken

Yokluğunun meşakkatini astım gözlerimin buğusuna

Ömrümü emanet gönlümü ihyaet

Dilemelerini sevdim


Özlem kokulu gurbet yüreğiyle haykırırken

Geçmiş zamanın aralık

kapısından uzatım hep ellerimi

Gül yüz gün özün

Şavklarını sevdim


Silerken gözünden akan inci

tanelerini

Hıçkırıklarını duydum hep kanatılan yüreğinden

Bağrımda üşüm bağrıda düşüm

Kokularını sevdim


Berfinlerin kokusunda

hasretini biriktirirken

Baharın tarumar haline vurur içimdeki zemheri

Zindanda gün vicdanda bün

Saymalarını sevdim


İçimdeki efkarla yontunurken sendeki noktalarla

Bir rulet oluyor bakışlarımdaki parantez

Omurganın edebi kaburganın sebebi

Yardımlarını sevdim


Yörüngemin kıblesine çalınırken anonim türküler

Sahipsiz bir halaya dökülür içimdeki zebani

Kırılgan keman emirgan zaman

Gidişlerini sevdim


Cehennem ölçüsü sulsüz çalarken tellerin

Isırmış bir ezgi makamı tutturulur

Dalganda rota çalgında nota

Gidişlerini sevdim


Fikrimin hırsızıydı uyuşuk

ömrün varlığı

Dirhem dirhem eksilirim

hayattan yana

Cazgırı olur rüzgarı solur

Zamanlarını sevdim


Canhıraş yeni bir döngü

Yalnızlık isteminin

Yüzümün kıyısında yalnızlık istemin ayazı

Telaşı alaca kışı karaca

Ayazlarını sevdim


Islanırken kınından sıyrık bıçak sırtı

Yaşamın paslı gururu örtünür zıvanasında

Kokulu yaşam korkulu akşam

Ahengini sevdim


Dağılırken öte kıyılara akisli bir haykırış

Kısır söylemlerin altında deşilir ferman

Ahraz dil ayaz çil

Eziklerini sevdim


Göçer kavimlere çökerken kızıl güneş

En kusurlu gökten kırılır ay

İşgal dünya ihlal hülya

Değişimlerini sevdim


Dilinin altına ezgiler

saklaken kahinler

Irağa oturup eylemileri saldım barikatlara

Yerden bitme gökten inme

Olaylarını sevdim


Cezvei ateş zamanla küle dönerken

Sokak düşlerinde mevsim zeval bulmaz

Zembillerin fikri zombilerin zikri

Tembihlerini sevdim


Nehirlerin akislerine güvercin haykırışları serilirken

Yalancı hekimler talan eder düşleri

Kurşun yarası kuruşun karası

Ödentilerini sevdim


Zaman simsar edilen kapkara sualler

Ruhum göçer muallak söylemlerden

Başta halef yaşta selef

Değişimlerini sevdim


Can kesiği haykırışlar ömre av gibiyken

Kendi cebinde zindan saklar her mahkum

Tarikata misyon barikata tansiyon

Faveranlarını sevdim


Mutluluk koparırken güneş gökyüzünden

Acı gül sergisi bülbüle figan eder

Bahar solgun pınar solgun

Olmuşlarını sevdim


Şairin cesedinden çıkarken denizden şiirler

İlhama durur kahır yüklü dize yelkeni

Martı çığlığı kıta hıçkırığı

Çağılarını sevdim


Rıhtımda derin bir alabora boğulurken

Hüzün dalgayla yalnızlığın pasını yıkar

Ten kavruk ben savruk

Isanaklarını sevdim


Ömür usunun güvertesinde geçerken

Cinayet simsarı döker kara düşüncelerini

Belde say elde çay

Beyhudeliklerini sevdim


Baygın zulaların yırtıcı esrarında triplenirken

Uykularımın sızlağından zoka yiyen yosun

Günaha gark mübaha çark

Halvetlerini sevdim


İntiharlaşan düşlerime uçurumun kenarı şahitken

Yağmura serenat uyandıran bulutlar gazap andırır

Ebedinde isim cibilinde cisim

Çogaltını sevdim


Mutluluk çıkarması düşerken azizleri heybesinden

Koparılmış acı kamer serilir gökyüzünden

Gülde ziyan bülbülde figan

Ahlarını sevdim


Saatlerin ağıt beleyen vakitlerinden düşlerden asılırken

Düşkünlüğüne düştüğüm haykırışlarla yüreğim yoruldu

Acım kanadı sabır budandı

Uyanmışlarını sevdim


Zihnimdeki suskularım azaplıktan azat edilirken

Bulutların gölgesine kurulur ufkunun salıncağı

Hasret umarı istek ikrarı

Efsunlarını sevdim


Üşümemin firdevsinde baharın melankolosi avuçlarımdayken

İçimde kırılan tebessüm ıslanır zamanla

Este ürperti seste inilti

Gezinmelerini sevdim


Gecenin zifirinde şiir ruhunu atarken kalemden

Haykırışlarıma dipsiz korku

parantezleri ekilir

Kuytuya ırak uykuya uzak

Dinlenmelerini sevdim


Caddelerimde kıyamet büste bürünürken

Düşlerin hasat zamanı temyize ertelenir

Ruhla yargı nuhla saygı

Sorgularını sevdim


Teyellenirken yargıcın tokmağında ölenlerin irsi

Garip çile olur yurdumun boşvermişliği

Vicdanda kaçkez zindane tökez

Zatenlerini sevdim


Yüzüme dargın devriminde şerh düşerken tarihe

Darp izi kaldı ihtilalerin şahika barınağında

Sürüşünde ayrılmış yürüşünde gayrılmış

Otlaklarını sevdim


Hesapsız tek kişilik gündem yaşarken

Günüme gün demlerim alnımdaki enkazla

Sıcağa meyil ocağa seyil

Alevlerini sevdim


Son dualık zamanda sukuta çekilirken

Tesbihata küs bir ayin düşer

Yadımı uçlarıma adımı uçuruma

Yuvarlamalarını sevdim


Düşürdüğùm gülümseyişlerim düşürken çiçekler soldu

Çocukluğumun düşüydü uçmak kanadımı kırdılar

Dehlizde büyüyen denizde küçüyen

Zananlamalarını sevdim


Yüreğimi zorlayan güvercin sesinden öğütülürken

Uğurlu an gibi ekinler ekilir üstüme

Sabaha şafak sahaya başak

Topraklarını sevdim


Hüsranımın intiharıyla çarmıha gerilirken

Kutlu bir tan vaktiydinde dövülürüm örste

Çekiciğin zehminden kaçağımın zehrinden

Kenetlemelerini sevdim


Gövdemde derin kasırga kavmi göçerken

Acı güller ekilirdi zamanla siperime

Tende gülüşüm bende düşüm

Örpertilerini sevdim


Kimliksiz bir adamken uçurumun dibinde

Geçiyordu ayaklarımın altından hıçkıran heyelan

Şair cesedim şiir mesedim

Hüviyetlerini sevdim


Yüreğimdeki Neronun ateşi delice tutkuyken

Parmaklarının kanattığı

mısralarımın ölüşüdür

esaretim

Ezilir sözcük gerilir gözcük

Değersizliklerini sevdim


Adadığın susuşlarda

kazılı yazıtlara inatken

İnadımın sensizliği

asamadım yüreğimin çeperine

Gözün kırılışı güzün kırılışı

Ayazlarını sevdim


Küs çiçeklerinin yordamında dal kırılırken

Düş tarlalarıma ekilmeden

sevdamın hasatı sustu

Umalı yazan hummalı hazan

Sükutlarını sevdim


Durup durup şiirler

yazarken

Ölü kentimin duvarlarına

nefesler siniyor

İnada çal biada hal

Meşreblerini sevdim


Yüreğimin öksüzlüğü bocalarken gecenin serseriliğine

İçime birikiyor rüzgarın intihar esintisi

Külünden yanarken çölünden kaçarken

Soluklarını sevdim


Gözlerimin hazinesine kopuk bulutlar çökerken

Gece yastığımın altına

kokunu sakladım

Koltuğa bakarken bardağa dalarken

Hayallerini sevdim


Direne direne yaşarken

hayatı yitiklerle

Zemherilerde eridi yaşam

emarelerim

Sararken bedenim ararken ebedim

Niyetlerini sevdim


Cümlelerde naçar kelimeler çaresiz kalmışkem

Kalemime küskün bütün

mürekepler hüzünleşti

Adım çaresizlik soyadım kimsesizlik

Meçhulerini sevdim


Gözlaşlarım bile ihanet ederken geceleri bana

Yüreğim demli çay

kıvamında karanlıkları

yudumluyor

Yara sarıldım cana paralandım

Lugatlerini sevdim


Ezberbozan limitinde usumda masallar geçerken

Dert ırmağı akar cılız

bedenımde

Abad ettiğim yad ettiğim

Çırpınışlarını sevdim


Divanelikle eritirlerken zamanı yakılmış bedenimde

Can pazarına çevirmişler ahmaklar bedineme

Susumun solu suyumun dolu

Çevirilerini sevdim


Duygular şair sanır kendini asar mısraları

Dilimin alazında üslupların ateşi yanar

Göl sanık gül yanık

Renglerini sevdim


Yasaklı düşlerimin aynasında kaybolur yüzün

Susaklarıma değer hayalinin kıyameti

Bendimin ihmali kentimin hayali

Çökmelerini sevdim


Yanıklarıma izmarit gibi yalnızlık düşerken

Hoyrat bir bıçağın doğramasından geçer ruhum

Çerçevenin yasası resmin tasası

Pozlarını sevdim


İntiharın arifesindeyim hayallin dirilirken içime

Hüznümün efendisi idamlık mahkum gibi prangalaştırır

Bol kandan sol yandan

Saymalarını sevdim


İklime boca edilmiş fırtınaların eserken merkezimde

Taciri takvimlerde gün izi çalınır

Bayat bendim hayat dedim

Kocamanlarını sevdim


Teslimiyet mendili niyetine mısraları yakarken

Yüzümün yamasına dikili kaldı öksüz çocukluğum

Kan davalısı can sevdalısı

Sankilerini sevdim


Gözlerimin rengine sokulmuş intiharlar meyillenirken

Ayrık otları çapa zamanından ırar can suları

Haz alınmış yaz çalınmış

Masallarını sevdim


Hikayelerimizin muhabbete kısılma noktası silikken

Gövdeme yapışan ilave tedbirler kıvrılır

Boyda tamir soyda fakir

Geleneklerini sevdim


İnfaza hazırlanan ömrüme son kalem kırılırken

Ecelimi terk eder alıcı melek

Günahda tövbe oyunda sobe

Saklanmalarını sevdim


Vuslatın durağında potansiyeli mahkum gibi dururken

Suç dosyası kabarık aydınlığın müjdecisi gibiyim

Kitapda kutlu hitapda mutlu

Zamanlarını sevdim


Yüreğimdeki kızıl ihtilal

İnkar edilirken

Zılgıta uyanan şafak sazıma düşer

Sineğe yaz ineğe az

Değişimlerini sevdim


Geceye dair lodosu tutardı savruk gölgen

Karanlıklar yutulurdu biriken hayalinin izinden

Varlığın bahar darlığın kahar

Temaslarını sevdim


Kokunun dinletisini begonyalar katlederken saksılarda

Misk kokunun dinletisinde mahur ağlardım

Sıcak dilerin ufak elerin

Hesabını sevdim


İkiye bölünen yüreğimin düçarında vaveyla ederken

Kan döver içimi damarımda sessiz bir bitiş

Ömrümden göçer gönlümden geçer

Keşkelerini sevdim


Bir çöplüğün tarlasına ekilirken ömrüm

Kir kokar rehine bırakılmış soluklarım

İner dudak diner bucak

Nefeslerini sevdim


Eksilirken ömür sultamdan sana adanmış nice yıl

Yokluğun iksir bir dert oldu

Derin yazan serin hazan

Gizlerini sevdim


Son mecalimde gazeller küserken dalıma

Köpüklü terennümle yokluğun sara nöbetindeyim

Beden naciz neden aciz

Beklemelerini sevdim


Doyumsuzluk şerbetiyle ıslanırken umutlarım

Eğreti düşlerime Üslubun acımasızlıkla tebessüm olur

Sahrada ümit okyanusda sımit

Kokularını sevdim


Ayrılık marşlarına akort edilirken yüreğim

Savruk saçların dolanır yokluğunun kuytularında

Bende dert ötemde sert

Yontularını sevdim


Dokunuşlarınla geçerken bilinmez mevsimlerden

Zemherinin ayazında sayısız kıpırtılar türer tenimde

Hibe savurduğum dibe vurulduğum

Savaşlarını sevdim


Kalıtsal halken yüreğimin zerresinde başkaldırım

Bıçak kesmez boynumu kıldanda ince alışımını

Saklı durak farklı duvak

Beklemelerini sevdim


Yüreğimde devşirme

şiirler biriktirirken

Dilimin çaprazına

tutturduğum kelimeler tutuşur

Yöremin insanı yüreğimin lisanı

Anlamlarını sevdim


Kuşların serenat vakti

ertelenirken

Penceremin dibine yaptı kırık yuvasını

Harımın alevi zarımın devi

Değişiminlerini sevdim


Kimliğim gerdanına işlemiş

Ayrılık susmazken bende

Yıldız yıldız

saçlarının zulasına ördüm düşünü

Hasretin sineme hikmetin dilime

Sürmelerini sevdim


Akılsız siyah tahtalarda tebeşirsiz cebelleşirken

Silgide gün sayıklamaları dirhem dirhem püskürür

Hışırdanan defter boyutlanan ter

Mürekkeblerini sevdim


Hasretlik ömrüme

tükenmez alevler düşerken

Çöl gibi yüreğime serap düştü

Pusa sürünen susa bürenen

Yoksunlarını sevdim


Coğrafyamın silsilesine

dağ örtünürken

İçime sensiz yağarken dinmez yağmurlarım

Sokakda derin parkda serin

İklimlerini sevdim


Bahar bekledim

gençliğimin son yazından

Deli taylar gibi umarsız yorgunluğa kaldım

Mahsun anne yoksun bahane

Saklamalarını sevdim


Parmaklarından şiir sızlarken mutana köşesinde

Düşlerim mucizeviliği yırtılır orta yerinden

Gurbetimin yazarı hasretimin nazarı

Devalarını sevdim


Dudağının izinde adım idamlık olurken

Ruhum teslim olur sokak mahpusluğumda

Tan vakti zan akti

Ufuklarını sevdim


Feveran düşlerim ankaya yükleniyorken

Meşakkat aynalarında

yüzümün yarısı sendin

Sedamın arısı vedamın yarısı

Senlerini sevdim


Yakamoz ağlarken gece göğsümün orta yerinde

Dalga dalga saçlarının

kokusunu topladım

Omuzu başı domuzun yaşı

İzlerini sevdim


Seyrek salkımlar tazelenirken üzüm bağlarımda

Yorgun yapraklar düşer

üzerime hüzülü güzün

Yazda bağ hazda dağ

Uçurumlarını sevdim


Güneşsiz sokaklardan geçerken korkakça ateş

Söner ruhumun içinde yanan takvim

Titrer nefes gider enfes

Ömürlerini sevdim


Parmakların dağılır esir alırken yüzümü

Taşlar toz olur yaylalarında geçer hüznüm

Dağda çoban bağrımda hırkan

Cemrelerini sevdim


Müebbet kuytularımda idam

mangalarıyla sana ölürken

Sende doğmaktır tek vuslatım

Ölüme manim gülmeme salim

Yürümelerini sevdim


Beyaz duvarları giyerken senli gözlerim

Üşüsem hayalin perde çeker ayazıma

Yerimde tahtım böğrümde bahtım

Kaderlerini sevdim


Yağımsız sabahların tortusu

çöker içerime

Zihnimi kurcalar hayalin tüm saatlerde

Gece gözlüm hece özlüm

Mısralarını sevdim


Sen yangınlı asılı

kalırken yüreğimde

Sana dolu doluyum dinmez ağlamalarım

Bakışında mahmur akışında mağdur

Rolerini sevdim


Kış ötesi vuslatları giyinirken

Sana üşüdüğüm gözlerim mevsimler türetirdi

Büyük kanat küçük sanat

Sahnelerini sevdim


Düşlerimi şiirlerin

girdabında yitirirken

Şairliğimle itabın orta aralığında yaşadır

Şiir hevesim şair nefesim

Kıtalarını sevdim


Mısraların yangınında

tükettim esmer türküleri

Beyaz ölüm düşledim hayat nakaratında

Ölüme nota ömrüme rota

Yönlerini sevdim


Ölçüsüz ilham sızar yanaklarımdan

Şiir düşer bir şiir borcum olsun sana

Şair alacak şiir bağışlayacak

Notlarını sevdim


Mahkeme duvarı tadında yansır ebatlar

Yüzünün soluğu dikiş atmış gülüşüme

Olana sistem adıma Rüstem

Haykırışları sevdim.

02 Ocak 2021 309 şiiri var.
Yorumlar