Sevgili İncir Ağacı
ne zaman bilmem
denizden esen rüzgarlar
aklımdan silecekler seni
bu ay bu yıldızlar dahası
kayıp bir çocuğun
kıyıya vuran süt dişi
gibiydin sevgilim
içimde duruyor senin acın
kaybolmuyor bir türlü
aklın fikrin gönlün
şunun şurası bütün ömrüm
benim ve sevgilimin
göz yaşı şırası
doludur doldur bitmedi
gün batıyor ardından
senin kasabanla
benim köyümün arası
kuş uçumu işte
bir aşk sonrası
ölümüme bakıyorsun
haberin yok
kalemi alınca elime
başlıyorum öykünmelere
en güzel en sevimli en matrak
zamanlardan geliveriyorsun bak
esirikli bir kadın aynalı bir çarşı
kör topal ne varsa başımda
sustayım tan ağarınca
şık duruyor saçlarım
yalandan birkaç gül yüzlü kadına
oysa uzun zamandır
tanımsız nefesler alıp veriyorum
şirin dillilerin sofrasında
ey keser ey sap ne zaman döneceksin
bu yalnızlık cuntasına