Sevgili Küllük

ve işte bir gün daha geçti kahvaltısız,
uyandım yalnızdım, ortalık cenaze kalkmış gibi ıssız
bir sigara yaktım, sana şiir yazdım, yazdım sana amaçsız!
içim bir öğrenci evi gibi dağınık.

öğlen ardı, çıktım gezdim birkaç sokağı
bir kedi gördüm üstelik, kafiyesizdi şakağı
sen olsaydın bu sonbahar, yapraklar dökülünce
beraber el ele verir toplardık ortalığı.
şimdi yoksun diye, yoksunum diye senden
her gece itinayla sökeceğim şafağı.

akşamüstü bir gül gibi koparılmış gibi duruyor gökyüzünde,
damarı tutturamamış bir hemşire gibi gözümde tabiat,
şimdi karşılaşsak afitab bir şey unutmuş olacak ardında,
şimdi karışsak, yeniden doğacakmış gibi sancılanır göğsümde
kordon bağı boynuma dolanmış hayat.

ah bir bilsen, bir bilsen!
bir sen ve bir de seni beklemek;
hani bilekler kesilir kesilmez ölüme dek süren bir zaman dilimini vardır,
işte onu sonsuzluğa yaymak demek.

ne diyorum hani
keşke bilmeseydim seni
ve acıya cahil kalsaydım...

10 Aralık 2012 300 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar