Sevgilim İstanbul
Eski günlerin anısına
şöyle bir nefes İstanbul koksa ya burnuma...
'Ver elini İstanbul...'
ver elini de yeniden başlayalım
gizli saklı sevişmeye...
Gözlerim hala senin sevgili İstanbul
gözlerim hala seni sevgilim İstanbul...
Sonbaharında sevdim yazını
geçerken bir sabah koynunun tam ortasından...
Öyle değme misafir gibi değil
adam gibi
doğma büyüme âşık oldum sana ben...
Param mı yoktu ne
hatırlamıyorum
geçerken Eminönü'nden
yarım olsun dedim
ucuz sandalın kıymetli balıkçısına
yarım olsun balık ekmek
balığı da yarım
ekmeği de
ama eksik etme yedi tepe ruhunun kokusunu...
Vakit henüz erken demlenmeye
Agora'nın meyhanesinde
haydi
üç beş solukta çıkalım Pierre Loti'ye de
varalım sarhoşluğuna huzurun...
Senden önce
ince belli kızların rujları sürülse de tenime
sevişmenin arzusu sinmedi hiç böyle gözlerime...
Akşam geçelim mi Taksim'e
ardından yalınayak sabahlayalım Beyoğlu'nda
kız kulesine bakıp da sahilden
imrene imrene adını sayıklayalım sevgilinin...
Haliç'te sükûneti bulalım bir kayığın içinde yorgun argın
aklımda mey tadı
şeytan git başımdan derken
sabahına dut gibi sarhoş kalkalım...
Hercai asil mi asil direnirken
zulmet çökse de ufkuna
ben sende saklıyım
uğrarım arada bir
senden başkası girmez aklıma...
03.01.2013 / Şair-i Gülhan...140
istanbul..ne denirki! mükemmel
Daha görmek nasip olmadı şu meşhur İstanbul'u ama sayenizde görmüş kadar oldum 🙂
Gözlerim hala senin sevgili İstanbul gözlerim hala seni sevgilim İstanbul...
güzel
sevgiyle kalın...
Fatih Bey her satırda İstanbul'un kokusunu çektim sanki içime. Yüreğinize sağlık. Saygılar