Sevgim Anlamadı
darılma ve güvenme bana
bastığımız zemin kafasına oklava yemiş halidir dünyanın
kayaç bozması evler cansız havliyle
akşamları uykumuza istençle düşerken
duvarlarına anlatır ruhumuzu
karıncayı dinle eksiksiz yaşıyor bizi
pencereleri gezdirmek gerekir ara sıra
yoksa ardındaki yüzler gibi
bir kuru manzara uğruna yitecektir
tatsız tuzsuz akıntılarda dirilmenin
sarhoşluğu içinde geçti hayat
bazen bir belediye otobüsüne binip
bilet rica etmek istiyorum
insan izini kaybetmiş koltuklardan
biri bakar gibi olursa
onunla dere boyunca yürürdüm
sazlıklarda unutulmuş cümleleri arardık
orada çocuklar balık sever naneleri yaratır
hayal gücümden nazikçe çıkardım seni
sonuçta bir şiirlik canı kaldı sevgimizin
idareli kullanmalı içerik saçan günleri
konumuz daima sembolik, yarar gözetir
dogmatik sularda yıkandık
dünya bizim lavaşkiri cennetimiz
çoğul savtımızla
bir demet müjgan dilerdim bahçemizden
su sesine hafif bir çelme taksa bile
kararsız sularda çaresizim
çığlıkları samimi bulmuyorum
çünkü yargıları yok etmeliydi
sahiden baktım sana ve anlamadım bir şey
sevgim de anlamadı
bir şuursuz gökyüzüm kaldı senin için
ruhumun yanağına sürtünen içim, anlamıyor. Sözcükleri değişiyor yolda kalmışlığımın. Çığlık değişir sabitlendiğinde yargı! Cansız evlerin döşüne çiziyorum uykusuzluğun resmini, duvarlara ağlasın karınca... Bazen ben de gökkuşağına geçirip yüreğimi, bilet rica ediyorum yıldızlardan... ve düşüyorum Ana kürenin dizlerinin dibine! Sahiden anlamıyorum ben de, veda kekemeliği hepsi, belki de...
Şiirin ruhunu ve hissiyatını çok sevdim. Kutluyorum değerli şiiri ve yazan yüreğinizi Bahar hanım. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum