Şevket
I.
sen önce konuştun mu yürüdün mü?
ben önce kırıldım
güneşli havalarda bile ters dönüyorum
bidonun varsa beni hayata sabitle
kazık da olur tabi bana atmayacaksan
elimde avucumda ne kadar aşk varsa
hepsini en yakın parka bıraktım şevket
tel tokan varsa içimi açsana
bak bakalım orjinal parça kalmış mı?
makas işaretinden içeri girdik
onca kupon boşa gitti şevket
II.
senin kalem tutuşun kadar güzel bir şey görmedim ben şevket
parmakların zambaklar gibi
zambaklar çıldırtır beni
şair olmayı denesene
beğenmezsen boyatırsın
seni bir kez öpmüştüm şevket
on sekiz yazmışlar
melekler bile üç kağıtçı olmuş be
ağzımızı burnumuzu kırarlar şimdi itiraz etsek
bir dil problemi var ki sorma
itfaiye geçemez sokaklar dar
benden böyle ayrılma şevket
III.
kareli gömlek sana çok yakışıyor
bana da bu yeşil elbise
tenimle tenin arasına hiçbir şey girmesin
gözlerin bomba dolu çanta
kırmızıyı mı kesiyorduk maviyi mi şevket?
Farklı bir anlatım ve bir o kadar da akıcı bir şiir olmuş tebrikler
Paylaştığınız ilk beş şiirinizi de okudum. Hiç firesiz hepsi birbirinden başaralı. Bu tarz senli- benli sohbet havası taşıyan, yormadan okunan ve imgeye boğulmamış şiirleri seviyorum. Ne iyi yaptınız da Edebiyatla'ya dahil oldunuz. Hoş geldiniz. Saygılar...
Hoş geldiniz
Güzel paylaşımlar dileği ile
Edebiyatla'ya hoş geldiniz nice paylaşımlarınıza