Sevmeyi Çoktan Unuttum
ay seli vurdu ikiz gecelere
ne deniz vardı
ne de bir ırmak;
yakamozlandı
yakalandı şehir ıssızlığa
baştan başa çırılçıplak.
bulutsuz yüzüyle gülüyordu ay
hiçten bir geceye içten kahkahalarını savururken
benken sen oluyordum
senken ben;
ne kadar erken gelmişim bu dünyaya
ne kadar erken yazılmış adım hayat kütüğüne!
niye!
oysa ben şan katmalıydım aşkın şanına
yakışanı katmalıydım güzel sevgilere,
pişman olmadan sevmeliydim sevebildiğim kadar
ister boktan bir sokakta ateşli yosmayı
isterse köşe başında şemsiyesiyle bekleyen bir kadını.
galiba sevmeyi unuttum ben;
nasıl sevilirdi ki!
yağmurda el ele yürürken her iki sevenin saçları ıslak
ve kursaklarında bir lokma yokken
yürekleri tıka basa aşkla dolu olur muydu sevenlerin,
gidenlerin ardından ağlanır mıydı;
kalbim karıştı benim,
sevdiğinin penceresinin altında ısılık çalmak
bir işaret almak için sokak lambasının altında yıllanmak var mıydı;
var mıydı eski şiirlerimde Çağaloğlu Yokuşu'nda adımlarını saymak!
hatırladığım kadarıyla bir şarkı vardı
biraz hüzzam
biraz kıvrak...
sevilesiceler,
ay seli de aksa
güneş çağlayanları da düşse yüreğime
galiba ben sevmeyi çoktan unuttum;
tuttum sözümü erkekçe
ölünce su perileri
ben de kurudum.
tüketim çağında sevgiler de hızla tükeniyor..çocuklarımız aşktır sevdadır nedir bilemeyecekler..bireysel yaşayacaklar ve yalnız kalacaklar..sevmeyi unutmak tamam kötü bir duygu ama sevgiyi tatmamak daha kötü olsa gerek.. güzel eseri ve şairi kutlarım.. sevgiler