Şey
vızır vızır sensizlikler yağıyorken şehre
mahallenin kabadayısı gibi
sırıtıyor sana olan düşkünlüğüm
yürüyüşün öyle tamburi olmasa
peşinden koşuşlarıma
hicaz lakabını takmazdı ya ahali
yeri gelince
yokluğunla bileklerimizi kesip
kan kardeş de oluruz vesselam
ama
bir isim bulalım aramıza
şey diyelim mesela
hiçbir şey veya her şey gibi başlayan tedbirsiz cümlelerin
kapı ardına saklanmış özneleri gibi savunmasız olmak
her yazı tura oyununda
yere düşen sonun alın yazısı olması kadar
olası bir sevdanın
kahrolası bir ayrılığa
seni seviyorum kadar benzemesine ne demeli
şey işte
içim böylesine soyununca utanıyorum
aşkımın ucuna kadar geliyor
söyleyemiyorum
hiç ıskalamadıysam eğer
kendimden iyi vazgeçiyorum