Seyfi'nin Yeri

Kuzguncuk sırtlarında,
Hâlâ yeşili bol kalmış, eski ve mütevazi bir mahalle
Ve orada, mavi boyalı ahşap bir mekân,
Seyfi'nin kahvehanesi diye bilinir,
Oysa ne patrondur Seyfi, ne de mülk sahibi,
Sadece ocakçı, sadece garson, sadece ayakçı, sadece dost.
Her şeydir Seyfi, herkesle arkadaş,
Aslen Erzurumlu, o gerçek dadaş...

Dışarıda sert bir Boğaz havası,
İçeride, dükkânın küçücük saç sobası
Dışarıda lâpa lâpa yağan kar
Nefis bir boğaz manzarası;
Lacivert deniz, koyu mavi gök
Üzerinde beyaz kelebekler gibi uçuşan kar taneleri.
Bir tablo gibidir şimdi Boğaz,
Hayran hayran seyrederiz
Ve sobada tutuşan yongaların sesiyle
Isınıverir içimiz.

Çay demlenmiştir şimdi ocakta,
Doldurur bardaklara, bırakır masalara
Ve kaşla göz arası kaybolur Seyfi,
Koşarak gidip gelir çabucak,
Elinde bir poşet dolusu simit
Sıcak mı sıcak...
Sonra bir kirli bez alıp eline, silince camın buğusunu
Karşıda nefti bir siluet gibi görürüz
Bebeği, Ortaköy'ü, Beşiktaş'ı.
Hele sevdiğiniz de yanınızdaysa
Ve dayalıysa omzunuza başı,
Çay, ince belli bardakta, simitler çıtır
Dünyalara değişmem vallahi bu keyfi,
Tazele bizim çayları aslanım Seyfi...

Ünal Beşkese

15 Mayıs 2017 84 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • Karşıda nefti bir siluet gibi görürüz

    Bebeği, Ortaköy'ü, Beşiktaş'ı.

    Hele sevdiğiniz de yanınızdaysa

    Ve dayalıysa omzunuza başı,

    Çay, ince belli bardakta, simitler çıtır

    ,,,,,,of ki ne of,,,,,,,,,,,,

  • 7 yıl önce

    Mükemmel bir anlatı

    Şairlik Budur

    Saygıyla...