Şeytan Uçurtması
I. Göklerin Laneti
rüzgar, kızıl bir fısıltıyla koptu yerinden
göğün yarısını elleriyle açtı şeytan
içinde iğrenç bir sükut
kanatlarında küfür, kuyusunda kin
uçurtma yerden çok ötede
şeytan, kara iplerden ördü kendi ağıtını
rüzgâr bile eğildi önünde titreyerek
hangi yıldız görebilir bu karanlığı
bir ipte asılıdır çocukluğum, çırpınır
hangi bulut gözyaşı taşır
bir yanım ateş değirmenleri ile savaşırken
rüzgar uçurtmayı mı, yüreğimdeki acıyı mı taşır
II. İpler Kimin Elinde
hangi dilek masum ki bir uçurtmaya denk
ellerim yara, tenimde ölümün kutsal mührü
şeytan bu, bağışlar mı sanırsın tüm oyunları
göğe yükselmek istemez artık düşlerim
beni aşağı çeken sanki günahlarımın bedeli
III Boşluğun Cüceliği
şeytanın tahtı, rüzgârın kör uykusu
hiçliğin en saf yankısıdır suskusu
insanın ezeli yüküdür bu ihtiras
hangi uçurtma taşıyabilir rüzgardaki bu boşluğu
bir kelebeğin kozasında saklıdır sır
kanayan her yara, kabuğunda yeni bir başlangıçtır
yırtılmış göğün kamburunda bir hayalet gibi süzülür
uçurtma, şeytanı çocukluğumdan uzaklara taşır
Tebrik ediyorum Mehmet. Hepimiz koza olup uçmayı bekleyeceğiz o vakit, şeytanın dokunamayacağı iklimlere. Hangi yaşta olursak olalım, çocukluğumuza döneceğiz.
Bu sayfada iyi şiirler okuyorum
Kutlarım şair
Sevgiyle kalın.