Seyyarelerin Semahı
Gücü, ipteki boşluklara odaklı,
Azameti yitik, yorgun parmaklar,
Vuruyor ciğerine solgun zamanların.
Tespih tanelerinin sessiz hıçkırıkları,
Boğuyor geceye doğan tüm lanetleri.
Göz kırpıyor masum kılıfıyla,
Siyahlara bürülü şeytani bakışlar...
-Kör olasıcalar-
Gecenin efsunu, karanlığın korkusu,
Uzaktaki isyan patlamaları,
Ciğerden sökülen çığırtkan avazlar,
Kalbe doğan yaralı umutlar...
-Kaçılın, duygu yağmuru var-
Dehşet dalgalarıyla savaşta; elinde balta,
Vuruyor adam beynindeki prangalara.
Göç ediyor tutuklu düşler,
Sesten hızlı uçmakta çılgın hücreler.
-Çok yaşayası kelebekler-
İsyanlardan kopup gelen,
Asi bir nehir akar kentimden.
Yatağını şaşırıp
Yüreğime dolar bu gece.
-Ufukta kara mı göründü ne?-
Bozuksa hayat, çürükse düşler,
Alabora olsun sahte gülüşler.
-Savruk düzene fırtına gerek-
Dingin huzurun mucidi mi Asi?
Sevgi üflüyor sanki iyot kokulu esinti.
Yoksa her şey yerinde kaldı da
Ben mi uçtum gelincik tarlasına?
Gezgin ruhum Samanyolu deryasında.
Dalgalar arasında hissettiğim;
İliklerimi yakan ateş,
Kanıma hükmeden serin ürperti
Ve derinlerden gelen senfonik ses...
-Çok yaşa bestekâr-
Başladı seyyarelerin semahı...
Başarınızı tebrik ederim Hocam.
Gerçekten harika, okuyanı kuşatan bir şiir olmuş.
Tebriklerim, selâm ve saygılarımla...